İşe iade davaları, İş Kanunu (İş.K.), m.18, 19, 20, 21,22 hükümlerine dayanan uyuşmazlıkların usul hükümleri ile şekillenen bir hak arama yoludur.

İşe iade davası ile işçi iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğinin tespit edilmesi ve bunun sonucunda işe iadesinin sağlanması taleplerinde bulunur.

İşe iade davası açabilmenin şartları;

“İş kanunu ve basın İş Kanunu kapsamında çalışıyor olmak,

Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olmak,

İşyerinde en az 30 işçi çalışması,

İş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir sebep olmaksızın feshedilmesi,

İşçinin en az 6 aylık kıdeminin olması “

Şeklinde kanunda tek tek sayılmıştır.

İş Kanunu’nun 20/1 maddesine göre, iş akdi geçersiz nedene dayalı olarak feshedilen işçinin, fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurması zorunludur. Taraflar arasında uzlaşma sağlanmaması halinde son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade talebiyle dava açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süredir. Hak düşürücü süreler kamu düzenine ilişkin olduğundan hâkim tarafından resen dikkate alınacaktır.

İşe iade davasının kabul olması durumunda;

Kararın kesinleşmesi akabinde kararın işçiye tebliğ edilmesinden sonra işçi on iş günü içinde işverene başvuruda bulunmalıdır. Usulüne uygun yapılmış başvurudan sonra işveren de işçiyi bir ay içerisinde işe başlatmak durumundadır. İşveren fesih tarihinden mahkeme kararın kesinleştiği tarihe kadar boşta geçen ücret olarak işçiye en çok 4 aya kadar olan ücretini ödemekle yükümlüdür.

Eğer işveren, işçiyi işe başlatmak istemiyorsa işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu tazminat da İş Kanunu madde 21.’e göre en az dört aylık ve en fazla sekiz aylık ücreti tutarındadır. İş başlatmamanın belirlenmesinde mahkemeler, işçinin kıdemi, fesih nedeni gibi hususlara göre karar vermektedir. İşveren işe başlatılmaması durumunda en çok dört aylık ücreti tutarındaki boşta geçen süre ücretini ve işe başlatmama tazminatı olarak mahkemenin takdir ettiği tutardaki ücreti ödemek zorundadır.

İşe iade davasının reddedilmesi durumunda;

Davanın reddine karar verilmesi halinde; mahkeme feshin geçerli ya da haklı nedenle yapıldığını kabul etmektedir. Bu durumda işçi, yargılama giderlerinden ve karşı taraf vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. İşçi işe iade davası reddedilse bile, işçilik alacakları(kıdem, ihbar, yıllık izin vb) için ayrı bir dava ile talep edebilir.

İş Kanunu’na göre işçi sayılanlar ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden ya da İş Kanunu’na dayanan her türlü anlaşmazlıklardan doğacak uyuşmazlıkların çözümünde İş Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple işe iade davalarına bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir.