Son günlerde sıkça duyduğumuz bir söz var;

“Bu seçimde HDP oyları kritik önemde” deniyor.

Denklemi “Tayyip Erdoğan’ı sevenler/Tayyip Erdoğan karşıtları” üzerine kurarsanız ve adayınızı ona göre belirlerseniz, bu denklem doğru olabilir.

Oysa ülkenin tamamına, tüm yurttaşlara hitap eden bir adayla yola çıkarsanız, denklem sil baştan değişir.

Yani PKK ile arasına mesafe koyma teveccühüne talip olunan ancak buna uzaktan yakından tenezzül etmeyen HDP’nin yüzde 10’luk oyu yerine, ülkenin yüzde 90’ının oyunu alabilecek kişi, denklemi değiştirecek adaydır.

Yazının başlığını ya da ilk paragrafını okuyup, ‘Bu kadarı yeter’ diyerek yorum yapmayı seven, ekseriyetle öfkeli yorumlar yapan okurlarımız, yazının bu bölümünü görüp bana kızacaktır ancak lütfen devamını okuyun.

Çünkü bu tip okurumuzun kızgınlığına nail olacağımız bölüm esas bundan sonra başlıyor.

***

Aylardır, hatta yıl oldu Millet İttifakı’nın HDP ile el altından flörtünü izliyor, konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı Adayının Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlenmesinin ardından, aleni görüşme trafiği için kamuoyu oluşturulmaya başlandı.

Öyle bir zemin oluştu ki, Millet İttifakı içerisinde bu tabloya ciddi itiraz edebilecek bir yapı kalmadı diye düşünüyorum.

Haliyle Cumhur İttifakı fanatikleri bunu fırsata çevirip her gün HDP ile yatıp HDP ile kalkıyor.

Millet İttifakı yanlıları da cansiperane, kurtarıcı olarak gördükleri HDP’yi savunuyor.

***

Malumunuz HDP, terör örgütü PKK’nın terör örgütü olduğunu kabul etmeyen, haliyle PKK yerine Türkiye Cumhuriyeti ile karşı karşıya gelmeyi yeğleyen bir parti.

Nasıl oluyorsa, halen yasal bir parti.

Bir de bunun farklı bir türü var;

HÜDA-PAR.

Söz konusu parti, Hizbullah’a yakınlığıyla biliniyor. Etnik milliyetçiliğin yanı sıra ümmetçiliği savunuyor.

Yani yok birbirlerinden farkları.

Millet İttifakı HDP’yi yanına alıp oylarına firesiz talip olurken, Cumhur İttifakı da HÜDA-PAR ile anlaşmış.

Günlerdir HDP’yi yılmadan savunan Millet İttifakı yanlıları atağa geçmiş, HÜDA-PAR’ın tüzüğündeki bölücü ifadeleri paylaşmaya başlamış.

Bu kez Cumhur İttifakı yanlıları “Ama siz de HDP ile…” diye başlayan cümleleri kalkan etmişler kendilerine.

Çok güzel, aferin size.

Araştırmacısınız, bilgesiniz.

Sizden hiçbir şey saklanmıyor.

Herkes rakibinin bölücüsünü iyi tanıyor.

Ya koluna girdikleriniz?

***

İyi takipçilerimiz bilir, Aydın Kulis’te sadece yerel haberlere yer verilir.

Ben de köşe yazılarımda ulusal konulara hiç girmem, yerel konuları işlemeyi tercih ederim.

Ancak insan bir yere kadar dayanabiliyor.

Yahu bu iki parti de Türkiye Cumhuriyetini tanımıyor.

Hepimizin ‘vatan’ kabul ettiği topraklarda farklı bir devlet var olsun istiyor.

Hadi siyasetçiler oy ve iktidar derdinde ama vatandaşlarımıza ne oluyor?

Sormadan geçemeyeceğim;

Nedir sizin derdiniz?

Senin bölücün benim bölücümden daha bölücü yarışına mı girdiniz?

Hangisi daha bölücü, hangisi daha terörist yarışına mı girdiniz?

Bölücü benden olunca ‘cici’, senden olunca ‘tu kaka’ mı diyorsunuz?

Bu kadar saçmalığa akıl sır erdiremiyorum.

Sosyal medyada dönen absürt tartışmalara, cinfikir zırvalara, bilgin cahillere hiç girmiyorum.

Ancak yeter artık!

Kimse kimseyle bölücülük yarıştırmasın.

Kötü benden olunca susayım, ondan olunca vurayım yarışına girmesin.

Son sözüm de siyasilere;

Bölücülüğün yolu, sizi iktidara taşır mı?

Taşıyabilir ancak o iktidardan kimseye fayda gelmez.

Benden söylemesi.