Altan Kemerci yazdı.
Bugün size bir siyasetçi olarak değil, bir esnaf olarak, yani dükkânını her gün umutla açıp akşam yorgunlukla kapatan bir vatandaş olarak yazıyorum. Memleketin hali ortada…
Adalet, hak, hukuk…
Adalet kelimesi nostalji mi oldu, yoksa sadece zenginlerin defterinde yazan süslü bir laf mı?
Büyük fabrikatörlerin, holdinglerin vergi borçları bir kalemde siliniyor. Milyonluk saatleriyle poz veren para babaları lüks içinde zaman geçirirken, küçük esnaf kepenk kapatıyor. Çiftçi tarlasında, üretici tezgâhında, esnaf dükkânında alın teriyle ayakta kalmaya çalışıyor ama kalamıyor. Eziliyor, üzülüyor, yok oluyor…
Hükümetin ekonomi politikaları önce yoksulun kapısını çalıyor. Kira, elektrik, su, okul masrafları, temel ihtiyaçlar… Her biri birer yük, her biri birer dert! Esnaf, güne ay sonunu nasıl getireceğini düşünerek uyanıyor.
Düşünün, ben Aydın’da küçük bir esnafım. Beş ayda tam 18 kez vergi denetiminden geçtim. Dükkânımda adeta dedektör gibi çalışan vergi memurları, mesai başından sonuna kadar kasa başında nöbet tutuyor. Bir hata, bir eksik bulacaklar diye yüreğim ağzımda. Bu denetimler esnafı desteklemek için mi, yoksa kepenk kapattırmak için mi? Yoksa zulüm mü? Soruyorum hükümetimize! Küçük esnaf, bu zulmün altında nasıl ayakta kalsın?
Çiftçi üretemez, esnaf iş yapamaz hale geldi. Market zincirleri, büyük sermayeler kasalarını doldururken, mahallenin bakkalı, kasabı, manavı, terzisi bir bir kapanıyor. Hükümetin küçük esnaf politikaları adeta kurt kapanı! Destek paketleri, teşvikler hep büyüklerin cebine akıyor. Küçük esnafın payına ise vergi dairelerinin gölgesi düşüyor.
Bu düzen böyle gitmez. Esnafın, çiftçinin, yoksulun sesi duyulmalı. Vergi adaleti sağlanmalı, küçük işletmeler desteklenmeli. Bizler, bu memleketin sırtına yük değil, yükünü taşıyanlarız. Bize kulak verin, bize nefes aldırın. Çünkü küçük esnaf ayakta kalırsa, memleket ayakta kalır.
Hükümete sesleniyorum! Lüks saatlerin tik takları arasında kaybolmayın. Sokakta, dükkânda, tarlada alın teriyle yaşayanların çığlığını duyun. Adalet, sadece lafta değil, icraatta olmalı. Küçük esnafın kepengini kapatmayın, umudunu söndürmeyin.
Saygılarımla…