Altan Kemerci yazdı...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun böylesi saçma sapan bir suçtan; baskıcı rejimin sonucu aldığı ceza, Türk siyasi tarihinin ‘ahmakça’ yapılmış, en büyük kara lekelerinden biridir.

Bu olayın, millet iradesi ile seçilen, 1980 darbesi ile görevden alınıp tutuklanan Ecevit, Demirel olaylarından hiçbir farkı yoktur.

Yirmi senedir ‘vesayet’ diyerek halkı inandırmaya çalışanlar, milletin iradesine, ele geçirdikleri yargı yoluyla darbe yaptılar.

İstanbul seçiminde yaptıkları usulsüzlükler milleti canından bezdirdi. AKP ve avaneleri için önümüzdeki seçim ölüm kalım meselesine döndü. Çünkü yirmi senenin temizlenemez pisliği söz konusu.

Kendileri için tehlike arz eden herkes ama herkes bir şekilde sindirilmeye çalışılacak.

Enflasyon suçunu bile markete atıp, marketleri tehdit ettiriyorlar.

Müthiş bir rant, suç, ülkeye yapılan ihanet…

Önümüzdeki seçimde demokratik bir ortam beklemek fazlasıyla iyi niyetli bir ihtimal.

Ama vazgeçmeyeceğiz. Nasıl yerel seçimlerde mücadelemize sonuna kadar devam ettiysek, sandıklarımıza sahip çıktıysak, daha özverili daha güçlü, daha ısrarla, sonuna kadar demokrasiyi savunarak halkın iradesine sahip çıkacağız.

Zamanında mühürsüz oyları bile "önemli olan halkın iradesinin sandığa yansıması, bir mühür için seçmenin iradesini yok sayamazsınız" diye meşrulaştıranlar; bugün adresi belli olmayan bir kelime nedeniyle milyonlarca seçmenin iradesini yok saymaktan çekinmemişlerdir.

Hasan Hüseyin Korkmazgil'in ve Ahmet Kaya'nın da dediği gibi; kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette...

"Her şey Çok Güzel Olacak "