Naci Eriş yazdı.

Değerli okurlar;

Geçen haftalarda kaleme aldığım iki köşe yazısında, Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde tam gün yasasının tam anlamıyla uygulanamadığını gündeme getirmiştim.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent de geçen haftaki basın toplantısında hem ‘tam gün yasasına uyulmaması’ hem de ‘bıçak parası’ adı altında alınan rüşvetin vatandaşı mağdur ettiğinden yakındı.

Rektör hocayı kutluyorum;

Vatandaşın sağlık alanındaki hassasiyetini görmüş, sorunu tespit etmiş.

Aynı zamanda eleştiriyorum;

Çünkü çözüm makamında olmasına rağmen çözüm üretmek yerine yakınmayı tercih etmiş.

Oysa bizim vatandaş olarak beklentimiz, kangren haline gelen sorunların en hızlı şekilde çözüme kavuşturulması.

Bu talebimizi yineledikten sonra Aydın Tabip Odası’nın Rektör Kent’i hedef alan açıklamasına geçelim.

Rektör Hocanın açıklamaları üzerine Tabip Odasından bir açıklama yapılmış.

Özetle;

“Hekimlerimize yapılan bu haksızlığı kabul etmiyoruz…”

“Hekimlerimizin toplum içerisinde itibarını zedeleyici, toplumdan uzaklaştıracak genel ifadeler kullanarak yapılmış olan, hekimlik mesleğinin değersizleştirilmesine yönelik açıklamalar karşısında derinden üzüldüğümüzü ifade etmek isteriz…”

“Yaşadığı zorluklar karşısındaki hak ettiği değeri görebilmek insani bir haktır. Hekimlik mesleğinin saygınlığı korunmalıdır. Mesnetsiz, gereksiz, doğruluğu ispatlanmamış bilgiler ile mesleği erozyona uğratmak veya uğratmaya çalışmak haksızlıktır…” denilmiş ve Rektör Kent’in özür dilenmesi istenmiş.

Bir vatandaş olarak ben de Aydın Tabip Odasının özür dilemesini istiyorum.

Kimse kusura bakmasın,

Sayın Bülent Kent, vatandaşın gündeminde olan sorunlara okkalı bir parmak basmış.

Hiç de haksız değil.

Söz konusu olayın ‘haksızlık’ olarak değerlendirilmesi için hekimlerin gerçekten ‘bıçak parası’ almıyor olması lazım. Oysa ‘parayı vermeyenin/veremeyenin düdüğü çalamadığı bir dönemi yaşıyoruz.

‘BIÇAK PARASI ALMAYAN’ hekimlerin itibarını korumak istiyorsanız, artık çoğunluğu oluşturan ‘BIÇAK PARASI ALAN’ hekimlerle siz de mücadele etmelisiniz.

Tabip Odasının açıklamasında, “Hak ettiği değeri görebilmek insani bir haktır” deniliyor.

Biz de hatırlatalım, insanın en temel anayasal haklarının başında sağlıklı yaşam geliyor.

Bıçak parası ödeyemeyenlerin ameliyat olamadığı bir ortamda, sağlık hakkında söz etmek mümkün müdür?

Salt ‘hekimleri koruyalım’ anlayışıyla, insanların sağlık hakkından mahrum kalmasına göz yummak adil midir?