Çine Ovası'nda zeytin ağaçları ve mısır tarlalarının arasından bulunan Tepecik Höyüğü'ndeki kazı çalışmaları, 2004 yılından itibaren Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Günel başkanlığında yürütülüyor. Höyükte 17 yıldır süren kazı çalışmalarında 3 kule, dönemin yöneticilerinin resmi ziyarette hediye amaçlı kullandığı eşyaların bulunduğu oda ve fırın gün yüzüne çıkartılırken o dönemde alet yapımında kullanılan obsidyenler de bulundu. Kovid-19 salgını dolayısıyla kazılara 1 yıl ara verilen höyükte çalışmalar yeniden başladı. AA muhabirine açıklama yapan Günel, bölgede 7 bin 500 yıl öncesine uzanan kesintisiz bir yaşam olduğunu belirtti. Höyükte her döneme ait yaşamdan izlere rastladıklarını aktaran Günel, bunun da bölgenin bulunduğu coğrafyada güçlü bir ekonomik merkez olduğunu kanıtladığını vurguladı. Burada Kalkolitik döneme (milattan önce 5000-3000) uzanan bir yerleşimden söz ettiklerini aktaran Günel, bu yılki kazı çalışmalarında kentin ticaretinde önemli olan seramiklerin üretildiği bir alan belirlediklerini anlattı. Prof. Dr. Günel, şöyle devam etti: "Çalıştığımız alan 3 bin 500 yıl öncesine ait mimari kalıntılara ve buluntulara sahip. Bu nedenle seramik fırın olduğunu düşünüyoruz çünkü bulgularla bunu tespit ettik. Döşemelerinde seramik parçaları yer alıyor ve sert bir dolgu kerpiç taban söz konusu. Çevresinde de kaplar yer almakta. Kapların seri üretimine yönelik örneklerine sahibiz. Önümüzdeki günlerde geniş bir alana yayıldıkça daha netleşecek ve kaplarla birlikte açığa çıkardığımızda daha net sonuçlara ulaşacağız." Seramik fırınının şimdilik 3 metrelik alanı kapsadığını vurgulayan Günel, bundan sonra elde edecekleri bulgularla bölgedeki ticaretin boyutlarını görmeye çalışacaklarını dile getirdi. EŞYA DEPOSU DA BULUNDU Alanın 20 metre ilerisinde bir de eşya deposu bulduklarını belirten Günel, "Olduğu yerde kırılmış, içerisinde ürünler bulunan küp ve kap parçalarını bir arada tespit ettik. Ancak çok fazla tahrip olmuş. Bunun nedeni de o dönemdeki sel baskını. Buna bağlı olarak yıkılma sonucunda depo olarak nitelendirdiğimiz alanın içerisindeki kırılan kapları temizliyoruz." diye konuştu.