Konuyla ilgili 15 maddelik bir açıklama yapan Tezcan, şu ifadelere yer verdi: 1- “128 milyar dolar nerede” diye soruyoruz, AK Partililer Genel Başkanları dahil her gün bir başka hikaye yazarak cevap veriyorlar. Bir gün “hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası’nda”, bir başka gün “yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere karşı mücadelede kullanılmıştır” şeklinde birbiriyle çelişen açıklamalar yapılmaktadır. 2- Soru çok basit “128 milyar doları hangi yöntemle, kimlere, hangi kurlardan sattınız”. Ak Partililer bu sorulara cevap vermek yerine, “cari açık arttı, turizm geliri azaldı, ihracat azaldı” gibi bir takım gerekçeler bulmaya çalışıyorlar. 3- En son AK Parti Aydın Milletvekili, TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, kendince bir açıklama getirmeye çalışırken, 128 milyar doları soranları “Merkez Bankasının bilançosunu anlamamakla” suçlamış. 4- Sayın Savaş, çok anladığı bilanço ile Merkez Bankasının döviz alım-satımına ilişkin rakamlara bakar ve ortada nasıl satıldığı belli olmayan 128 milyar dolarlık bir rezervin olduğunu görürdü. 5- Sayın Savaş, 128 milyar doların 41 milyar dolarının 2020 yılında 36,7 milyar dolar olan cari işlemler açığının finansmanına gittiğini ileri sürmektedir. Bir yerde de bunu 45 milyar olduğunu söylemektedir. Sayın Savaş’ı biraz ödemeler dengesi bilançosu öğrenmeye çağırıyorum. 6- Merkez Bankasının kendi açıklamasına göre 2020 yılında ödemeler dengesi finansmanı kapsamında döviz rezervinde yaşanan azalma 31,9 milyar dolar. Cari fazla verilen 2019 yılında ise bu nedenle rezervde azalma yok aksine 6,3 milyar dolar artış gözüküyor. Buna göre 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankasının rezervinden finanse edilen açık miktarı 25,5 milyar dolarda kalıyor. 7- 128 milyar doların bir kısmını vatandaşın alıp döviz mevduatı yaptığını, bir kısmını reel sektörün satın alıp döviz açığını, dış borcunu azalttığını ileri sürüyor. 8- Biz de tam bunu soruyoruz, Merkez Bankası dövizi hangi yollardan sattı, ihale mi yaptı? (yapmadığını biliyoruz), Döviz kuru fazla yükselmesin diye piyasaya doğrudan müdahalede mi bulundu? (Bulunmadı bulunsaydı açıklaması gerekirdi.) 9- Vatandaş ya da reel sektör şirketlerinin gelip Merkez Bankası gişesinden döviz alma imkanı olmadığı için soruyoruz, bu dövizi kimlere hangi kurdan ne kadar sattınız? Bu satışlara kim aracılık yaptı? Eğer açıklamazsanız Ahmet’e başka kurdan, Mehmet’e bir başka kurdan döviz satmadığınızı nerden bileceğiz? 10- Ak Parti sözcüleri, bunca dövizin gizli-kapaklı satılmasını, dövizi ve faizi kontrol etme gerekçesine dayandırıyorlar. Oysa ne faizi ne de dövizi tutabildiler. 11- Dünyada faizi Türkiye’den daha yüksek sadece 7 ülke bulunurken, 161 ülkenin faizi yüzde 19’un altında bulunmaktadır. Nerdeyse Dünyada faiz kalmadı, 55 ülkenin faizi yüzde 1 ve onun altındadır. 12- Türk Lirası son bir yılda (9 Nisan 2020-9 Nisan 2021 arası) yüzde 20’den fazla değer kaybetmiştir. 13- Ak Partililler, IMF’ye gitmemekte övünüyorlar. IMF’nin kapısını çalmadınız ama 15 milyar dolar swap borcu için Katar’ın kapılarını günlerce aşındırdınız. 14- Son olarak Sayın Savaş, Merkez Bankasının 87,6 milyar dolar döviz rezervi bulunmasıyla övünüyor, Merkez Bankasının bilançolarına biraz daha ayrıntılı baksa bu rezervin karşılığında içeriye ve dışarıya 150 milyar dolarlık da döviz borcu bulunduğunu, dolayısıyla 60 milyar doların üzerinde bir döviz açığı olduğunu görürsünüz. 15- Bir defa daha açık açık soralım, 128 milyar doları, kimlere, hangi fiyattan, hangi yollarla sattınız?