(İSMAİL ÖRS) Aydın İl Müftülüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca hazırlanan fetva ile konuya açıklık getirdi.  Fetvada, “Bu ikramlar dini bir zorunluluk olarak yapılırsa hurafe sayılır” denildi. 

Ovaeymir Mahallesi Muhtarı Lokman Karataş, geçen hafta Çarşamba günü yaptığı açıklamada, hayatını kaybeden kişilerin yakınları tarafından, ‘taziye yemeği’ adıyla 3 gün boyunca öğle ve akşam öğünlerinde yemek dağıtıldığını, bu uygulamanın zorunluymuş gibi yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Cenaze sahibi aile tarafından, maddi imkanı olmamasına rağmen taziye yemeği verilmesinin dinde yeri olmadığını belirten Karataş, bu uygulamanın kaldırılması çağrısında bulundu.
DİYANET “ZORUNLU DEĞİL” DİYOR
Aydın İl Müftülüğü, ‘Cenaze sahiplerinin merasime katılanlara yemek ve benzeri ikramlarda bulunması uygun mudur?’ sorusuna, Diyanet İşleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulunca hazırlanan fetva ile yanıt verdi. 
DİNİ BİR ZORUNLULUK İLE YAPILIRSA HURAFE SAYILIR 
Fetvada, “Bir yakınını kaybetmenin üzüntüsü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağından mekruh görülmüştür” denildi. 
Cenaze sahibi ailenin değil, komşular tarafından yemek hazırlanması tavsiye edilen fetvada, “Komşular veya yakınlarının cenaze sahiplerine ve gelen misafirlere ikramda bulunması sünnettir” ifadeleri yer aldı.
Fetvada, “Cenaze sahiplerinin mezarlıkta veya evde helva, ekmek gibi şeyler dağıtmalarının dini bir dayanağı yoktur. Dini bir gereklilik olarak görmeden yapılmasında bir sakınca olmayacağı söylense de bu tür uygulamaların kısa sür sonra cenazeyle ilgili bir dini hüküm olarak algılanması tehlikesi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ikramlar dini bir zorunluluk olarak yapılırsa hurafe sayılır.”