Partisinin Aydın İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Özhaseki, AK Parti hükümetinin eğitim, sağlık, savunma ve sanayi alanındaki yatırımlarıyla yerel idarecilik uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Son dönemde CHP'nin yalan ve algı operasyonlarına ağırlık verdiğini, olmayanı olmuş gibi gösterdiklerini, yalan söylemekte hiçbir beis görmediklerini ileri süren Özhaseki, büyükşehir belediyelerinin reklam ajanslarına çok fazla para harcadığını, İstanbul'da algı operasyonları için büyükşehir belediyesinin 845 milyon lira harcadığını savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin sürekli önlerinin kesildiği algısı yaratmaya çalıştığına işaret eden Özhaseki, "Yapmayın yahu. 2019, 2020, 2021 yıllarında 4 bin 700 tane teklif getirmişler meclise. 103 tanesi hariç tamamını kabul etmişiz. Yüzde 98'ini. Bazen yeşil alanı talan etmek istiyorlar onlara mani oluyoruz. Yüzde 2'ye tekabül ediyor. Kendileri bizim dönemimizde neredeyse getirdiğimiz bütün teklifleri reddetmişler. Yine de hala önümüzü kesiyorlar diye ağlıyorlar." dedi.
- "NASIL BİRBİRLERİNE DÜŞECEKLERİNİ GÖRÜN"
CHP'lilerin ikinci stratejisinin de "Recep Tayyip Erdoğan gitsin, Cumhur İttifakı bitsin de ne olursa olsun" anlayışı olduğunu ileri süren Özhaseki, şöyle devam etti:
"Gözüken 6 kişi masa üstünde. Masanın altında yedinci, sekizinciler arada başlarını çıkarıyorlar. Onlarla beraber toplanıyorlar, dağılıyorlar. Temel fikir yine Recep Tayip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. 'Siz ne yapacaksınız kardeşim. Ekonomide ne düşünüyorsunuz. Sosyal olaylara nasıl bakıyorsunuz. Siyaset gündemine sizler ne yenilikler getirmeyi düşünüyorsunuz' dediğimizde hiçbir cevap yok. En basit konularda bile birbirine düşecek orada yedili grup var. İstanbul Sözleşmesi diye ortaya atın bir bakalım kaç parçaya bölünüyorlar. Suriyeliler meselesini bir masanın üzerine koyun bakalım nasıl birbirlerine düşüyorlar. Ekonomide yap işlet modeli ile ilgili ne düşünüyorsunuz deyin o yedili masadakilerin nasıl birbirlerine düşeceklerini görün. Bu konuların hiçbirine girmiyorlar. Ama sadece 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun'. Bir yıkım ekibi gibi. Hadi bakanlıkları bölüştürün bakalım. Bak masanın altındaki adam diyor ki 'benim oyum olmadan büyükşehirleri kazanamazdınız, beni yok sayamazsınız'. Buna ne vereceksiniz? HDP'ye Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı... Uygun mu? Verebilir misiniz bunların herhangi birisini. Ne yazık ki bu bir yıkım ekibi olarak karşımızda duruyor."
Batı illerinde bazı insanlarda AK Parti'nin özel yaşamlara karıştığı gibi bir algı oluşturulduğunu, bunu kırmakta zorluk çektiklerini dile getiren Özhaseki, "Net olarak altını çizerek söylüyorum; 20 yıllık iktidarımız boyunca kimsenin ne yediğine ne içtiğine karıştık. Ne giyimine ne oturduğuna ne kalktığına karıştık. 'Özel yaşamları sadece kendilerini ilgilendirir' dedik. İnsanların özelinde muhafazakar bir yaşamı tercih etsinler, ister modern yaşamı tercih etsinler başımızın üstünde yeri vardır dedik. Ama ne yazık ki bunu kırmakta biraz zorluk çektik. İnşallah yakın süre içerisinde kırmış oluruz. Çünkü insanlar iletişimin çok hızlı olduğu bir çağda nerede ne olduğunu çok yakından takip ediyorlar." ifadelerini kullandı.
- MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAK İSTEYEN BAŞKANLAR
Özhaseki, bir gazetecinin "genel seçimler öncesi belediye başkanlarından aday olabilmek için istifa edenler olacak mı, olacaksa bu süreç nasıl işleyecek?" sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
"O takvimlendirme daha başlamadı. MYK'da karar almadık. Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüşeceğiz. O konuda bir prensip kararı alınacak. Devam edeceğiz. Ama temel prensibimiz herkesin işine devam etmesi, belediye başkanlarımızın üstlerine almış oldukları görevi hakkıyla yapmaları. Geçtiğimiz 2015 seçimlerinde MYK bir karar aldı. O da istisnası bendim. Çünkü 21 yıla vurmuştu benim başkanlığım. 'Sadece sen istifa edip milletvekilliğine aday olabilirsin' dediler. Öyle gelmiştim. Yeni istisnalar olur mu? Bunları hep tartışacağız önümüzdeki günlerde."