Duygusal yönümüz genelde ağır bastığı için sevgimizi de öfkemizi de zirvelerde yaşıyoruz.Tarihimizin bir parçası olan şahsiyetleri doğrularıyla, yanlışlarıyla, iyi veya kötü yönleri ile bir bütün olarak kabul etmiyoruz. Çoğunlukla böylesi bir bakış açısıyla Enver Paşa,kötü bir şekilde aşağılanmaktadır.Ama Enver Paşa’ya kimse 'vatan haini' diyememektedir. 33 yaşında devletin 2.kudretli adamı olduktan sonra başarısız olmuştur. Enver Paşa vatanı için hayalleri olan bir vatanseverdi. Hayatı maceralarla doludur.

Enver Paşa işleyişi itibari ile ihtilalci bir komite özelliğine sahip İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilk üyelerindendir. Başarılı bir teşkilatçı idi. Balkanlarda Bulgar, Rum, Arnavut çetelerine karşı yürüttüğü askeri harekatlar O’nun milliyetçi fikirlerinin gelişmesini sağlamıştır. Balkanlarda Bulgar, Rum, Arnavut çetelerine ve Libya’da Trablusgarb’ı işgal eden İtalyanlara karşı muharebelerde ve gerilla savaşlarında başarılı olmuştur. Orduda bu önemli askeri harekatlardaki başarıları nedeniyle bir yandan nişanlar ve altın liyakat madalyaları alırken bir yandan da rütbece hızla terfi etmiştir. Farsça, Rusça, Almanca ve Fransızca biliyordu. Resim yapardı.

"ASKERİ KADROLARIN LİDERİYDİ"

İttihat ve Terakki Cemiyeti içindeki askeri kadroların lideriydi.Bir yandan İmparatorluk coğrafyasındaki halkın gözündeki yüksek prestiji ,diğer yandan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin etkili gücü ile çok genç yaşta ve hızlı şekilde yükselmiştir. Enver Paşa imparatorluk coğrafyasında “Hürriyet Kahramanı”olarak tanınmaya başladığında sadece 27 yaşındaydı.O dönemde aileler yeni doğan çocuklarına “Enver” adını veriyorlardı.

1914 yılında Genel Kurmay Başkanlığı görevini devralan Enver Paşa, Balkan Savaşında çok ağır yenilgiye uğrayan Osmanlı Ordusunu yeniden diriltmiştir. Çanakkale Zaferinin kazanılmasında Enver Paşa’nın ordudaki reformlarının rolü büyüktür ve Çanakkale’nin geçilmesini engellemiştir. Genç subayların önemli noktalarda görevlendirilmesini sağlamıştır. Bu sayede Cuhuriyete giden yolda mücadele veren önemli askeri kadrolarında Osmanlı ordusu içinde ilerlemesi sağlanmıştır.Çanakkale’de askerimizin başında gördüğümüz askeri başlıkları kendisi tasarlamıştır. Bu yüzden bu askeri başlıklara “Enveriye” denmiştir.

"ASKERİ KONULARDA ALMANLARLA ÇATIŞMIŞTIR"

Enver Paşa, Almanlara olan yakınlığı ile çok eleştiri almıştır. Ancak askeri konularda Almanlarla çok kereler çatıştığıda bilinmektedir.1.Dünya Savaşı’nda istenilen başarının elde edilememesi ve yenilginin sorulusu olarak Enver Paşa ve İttihat ve Terakki Cemiyeti görülmüş ve ceza bunlara kesilmiştir. Hem askeri hemde siyasi yönden Enver Paşa, herkesin kendi meşrebine göre yorum yaptığı bir kişiliktir. Lehinde ve aleyhinde yoğun değerlendirmeler vardır.Bunlar bazen ideolojik bazense duygusal yorumlardır.

1.Dünya Savaşı’nın sonunda İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ileri gelenleri ülkeyi terkettiler. Ama Türkçülük ve İslamcılığın baskın olduğu ülküsü, Enver Paşa’yı Türkistan’a yönlendirdi. Teşkilatçılığı ile oluşturduğu Basmacı Hareketi, Türkistan’da Sovyet Kızıl Ordusu tarafından zorlukla bastırılmıştır. Bugünün siyasi coğrafyasında tarif etmek gerekirse Tacikistan’ın Beluvan bölgesinde Abıderya köyünde Çeğan Tepesinde 4 Ağustos 1922’de Sovyet Kızıl Ordusu saldırır. Kurban bayramının ilk günüdür. Savaşçıları ile bayramlaşır. Ön saflara atılır. Çarpışır. Ermeni Kızıl Ordu subayının emrindeki müfrezenin mitralyözünün ateşi ile şehit olmuştur. Paşa’nın kemikleri şehid düşüşünün 74.yılında 1996’da Türkiye’ye getirildi. Mezarının Türkiye’ye nakli ise yanlış bir karardır. Çegan Tepesinde kalması ruhunu şad ederdi.

“…

Enver Gagauz torunu Enver yiğitler yiğidi

Kahramanlar milletinden göğsünde

Şarapnel parçası bir madalya

Paşa diye çağırılıyor şimdi göklerin saklı

Dünyasında kendi gibi kahramanlarca

Enver ateşin narına uçuyor

Kelebekler bizim göklerimiz doluyor

Sen barut alevine atarken kendini

Bizi ağlatmıyorlar

Boğuyorlar gözyaşlarımızı

Enver'e hain diyenin soyu kurusun

Sarıkamış'ta gene ölürüz biz Enver

Nasıl öldüysek Çanakkale'de ve Galiçya'da

Ve Yemen'de

Ondan önce eski kıtanın dört yanında

Hiç durmadan nasıl öldüysek

Bugün Kerkük'te Doğu Türkistan'da

Nasıl ölüyorsak gene ölürüz

Türklere en çok ölmek yakışıyor ve

En güzel Türkler ölüyor diye biz ölürüz

Sen hayaller kur

Yeter ki Enver”