Çok sayıda insanın ölümü, birkaç kişiyi mutlu ediyorsa bunun adı adaletsizliktir.

Ve biz o ölümlerden sadece bombaların patladığı, silahların ateşlendiği ve askerlerin çarpıştığına savaş diyoruz.

Hakkını alamayan işçi, patronların başlattığı 'zenginlik' savaşını kaybedeli yüz yıllar oldu.

İstismar edilen çocuklar, 'alçak zevk' savaşını başlatan sapkınların kurbanı oldu.

Dövülen kadınlar, kötü eşlerin 'öfke' savaşına boyun eğdi.

Trafikte yol vermedi diye sokak ortasında dövülenler, 'hoş görüşsüzlük' savaşında ağır yara aldı.

Kesilen ağaçlar, kurutulan göller, zehirlenen topraklar, yuvası bozulan kuşlar, 'doğa katilleri' tarafından yıllardır katledildi.

Okunmayan kitaplar, yazılmasından korkulan fikirler, 'cehalet savaşında' yıllardır esir tutuluyor.

Hepsinde kısık bir ses, gizli göz yaşları, pasif direniş.

En acısı da 'bitsin bu düzen' diyip ateşe en çok odun atanların, hem kazananın hem de kaybedenlerin kahramanı oluşu.

Sadece canı bedenden ayıran durumlara değil, ruhu bedene dar eden tüm savaşların son bulması dileğiyle.

Yurtta sulh, cihanda sulh.