Nazilli’de çiftçi Rıfat Özcan'ın (70) canlı canlı gömülerek öldürüldüğü cinayetle ilgili yeni bulgulara ulaşıldı. Sanık Kazım Tekeli’nin müebbet hapis cezasına çarptırıldığı ancak ailenin ‘olay yerinde başka şüpheliler de vardı’ diyerek Yargıtay’a taşıdığı davanın seyrini değiştirecek bulgulara göre, cinayette sadece kürek değil, orak ve tornavida gibi iki suç aleti daha kullanıldığı belirlendi.

(Naci Eriş) Olay, Nazilli’ye bağlı Bereketli Mahallesinde 20 Ekim 2017’de yaşandı. İddiaya göre, 70 yaşındaki Rıfat Özcan, kaybolmasından bir gün sonra toprağın altında gömülü halde bulundu.

70 yaşındaki Rifat Özcan’ın kafasına ve vücudunun çeşitli yerlerine aldığı darbeler sonucu yaralandığı, toprağın altına canlı canlı gömüldüğü ve burada nefessiz kalarak öldüğü anlaşıldı.

Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, Rifat Özcan’la arazi anlaşmazlığı yaşadığı için cinayeti işlediği öne sürülen 70 yaşındaki Kazım Tekeli, tek sanık olarak yer aldı.

Dava sonucunda Kazım Tekeli müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak aile olay yerindeki bulgulara göre, cinayeti Kazım Tekeli’nin tek başına işleyemeyeceğini, olay yerinde birden fazla kişi olması gerektiğini öne sürerek dosyayı Yargıtay’a taşıdı.

TEK DEĞİL 3 SUÇ ALETİ VAR!

Özcan’ın ailesi, olay yerinde iki farklı DNA tespit edildiğini, sanığın olayın yaşandığı iddia edilen zaman diliminde tek başına cinayeti işleyemeyeceğini belirterek, olay yerinde birden fazla şüpheli olduğunu iddia etti.

Dosyaya sunulan uzman görüşünde, cinayette iddia edildiği gibi sadece kürek kullanılmadığı, iki farklı silah daha olduğu tespit edildi.

Otopsi raporlarını değerlendiren uzman görüşüne göre, Rifat Özcan’ın ölümüne sadece kafasına aldığı kürek darbeleri sebep olmadı. Raporda, Özcan’ın vücudunda bulunan izlerin, orak ve tornavida gibi cisimlerle oluşturulmuş olabileceği belirtildi.

Bu tespit, olay yerinde bir değil, 3 şüpheli bulunduğu iddiasını güçlendirdi.

HTS KAYITLARI DİKKAT ÇEKİYOR

Dosyayı Yargıtay’a taşıyan ailenin avukatı Cem Demirtaş, HTS kayıtlarının yeterince incelenmediğini savunmuştu. HTS kayıtlarının, olay yerinde bulunanların kimliğinin belirlenmesinde kilit rol oynaması bekleniyordu.

Özellikle 20 Ekim 2017 tarihindeki, cinayetin işlendiği değerlendirilen saat 12.00 sıraları ve sonrasındaki yarım saat ile cesedin bulunduğu 21 Ekim 2017 tarihindeki saat 05.00 sıraları ve sonrasındaki yarım saatin incelenmesi gerektiği belirtildi.