Nazilli'de yaşayan iki çocuk babası Rıfat Özcan’ın (70), kafasına kürekle vurduktan sonra canlı canlı toprağın altına gömülerek öldürülmesiyle ilgili dosyayı Yargıtay’a taşıyan kızı Hatice Özkayran, “Olay yerinde bulunan iki DNA araştırılmadı. HTS kayıtları yeterince incelenmedi. Kamera kayıtları eksik toplandı. Diğer faillerin böylesine korkunç bir cinayeti işlemiş ve halen dışarıda olması bizim için korkunç ve acı durumdur” dedi.

Olay, Nazilli’ye bağlı Bereketli Mahallesinde 20 Ekim 2017’de yaşandı. 70 yaşındaki iki çocuk sahibi Rıfat Özcan, öğle saatlerinde ortalıktan kayboldu. Akşam da eve dönmeyen Özcan’ın motosikleti, husumetli olduğu tarla komşusu Kazım Tekeli’nin arazisinde bulundu.

Bölgedeki bir tümseği kazan ekipler, Rıfat Özcan’ın yaralandıktan sonra canlı canlı toprağın altına gömülerek öldürüldüğünü belirledi.

Rıfat Özcan’ın Nazilli’de Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak çalışan kızı Doktor Hatice Özkayran ve kardeşi Aydın Özcan, Kazım Tekeli’nin müebbet hapis cezasına çarptırıldığı dosyayı, delillerin yeterince araştırılmadığı gerekçesiyle Yargıtay’a taşıdı.

“TEK BAŞINA YAPMASI İMKANSIZ!”

Doktor Hatice Özkayran’ın iddiasına göre, olay yerinde iki kişi daha vardı. Özkayran, iddiasını şu sözlerle anlatıyor:

“Kamera görüntülerine göre bu cinayet 15- 20 dakikada gerçekleşmiştir. 70 yaşındaki bir kişinin bu kadar kısa sürede, sağ elinde gelişen boksör kırığı da göz önüne alındığında, 15 öldürücü darbe vurup ardından gömdüğü yere sürükleyip gömmesi, motosikleti de 150 metre ileriye taşıyıp izlemesi fiziken mümkün değildir. Bu dosyaya konulmuş ancak mahkeme dikkate almamıştır. Üstelik bu hususta İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulundan gelecek rapor beklenmeden yargılanmıştır.”

“KAMERA KAYITLARI EKSİK, HTS KAYITLARI İNCELENMEDİ”

“14 ay gizlilik uygulanınca, aile olarak dosyadaki bilgi, belge ve raporlara erişimimiz engellenmiş, hürriyetimiz ihlal edilmiştir. Dosyadaki gizlilik kalkınca, tebliğ edilen bilirkişi raporlarında olay gününe ait kamera kayıtlarının eksik alındığı, bazıların hiç alınmadığı görülmüştür. Cinayetin birden fazla kişinin tarafından bir gece önceden planlanarak gerçekleştiğinin ve maktulün tarlaya planlanmış bir şekilde gönderildiğinin, şüphelilerin yalan beyanlarını ortaya koyan 4 günlük kamera görüntüleri, yeni delil olarak istinaf mahkemesine sunulmuştur. Ancak sunulan görüntüler incelenmeden karar verilmiştir. Dosyadaki şüphelilerin HTS kayıtları eksik alınmış, bazılarının hiç gelmemiş, HTS kayıtları gelen kayıtların bir kısmında kaynak IP bilgilerinin olmadığı görülmüştür. HST kayıtlarında şüpheli görüşmeler olmasına rağmen bununla ilgili yeterli inceleme yapılmamış, HTS raporu oluşturulmamıştır.”

“DNA’LAR 2 FARKLI KİŞİYİ ORTAYA KOYUYOR”

Maktulün telefonu üzerinden inceleme yapılmamış, sinyal takibi araştırılmamıştır. Düşünün ki bir insan cinayete kurban gidiyor ama cep telefonu incelenmeden yargılama yapılıyor. Daha da önemlisi, maktulün motosikletinin yanında, maktulden ve sanıktan farklı bir kadın ve bir erkek DNA’sı tespit edilmiştir. Bu DNA’ların tespiti için kan örneği alma sırasında CMK hükümlülerine aykırı davranılmış, faillerin bulunması için verdiğimiz dilekçeler sonuçsuz kalmış, Adli Tıp raporundaki sanık ve maktulden farklı 2 DNA bu cinayetin tek bir kişi tarafından gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır.”