Konuyla ilgili sunduğu önergede Aydın Adnan Sezgin, “Büyük Menderes Havzası’ndaki yağışların yetersizliği nedeniyle DSİ tarafından 2021 yılında Kısıtlı Sulama Programı uygulamasına geçilmiştir. Bu kapsamda sulama birlikleri görev alanı dışında kalan şebeke dışı arazilere daimi tesisler hariç su verilmeyeceği belirtilmiştir. Sulama birliklerinin görev alanı içinde kalan arazilere, ürün çeşidi gözetmeksizin, tav suyu dahil en fazla 2 defa su verilebilecektir” dedi.
“HAYVANCILIK YAPAN ÜRETİCİYİ SIKINTIYA SOKACAK”
Kısıtlı sulama kapsamında, silajlık mısır ekimi için su verilmeyeceğini hatırlatan Sezgin, bu durumun hayvancılık yapan üreticileri sıkıntıya sokacağını söyledi. Sezgin, “Ülkemizde büyükbaş sığır işletmelerinin en önemli yem katkısı, mısır silajıdır. Bir inek günde 20-30 kg civarında mısır silajı tüketmektedir. Sulama kısıtlaması uygulaması, özellikle hayvancılık yapan çiftçilerimizi sıkıntıya sokacaktır. Büyük Menderes Havzası’nda silajlık mısır ekimi, buğday hasadının ardından aynı tarlaya yapılmaktadır. Kısıtlı Sulama Programı doğrultusunda silajlık mısır ekimi için su verilmeyeceği açıklanmıştır. Büyükbaş üreticilerinin bu konuda mağduriyet yaşamamaları için bu karardan vazgeçilmeli ve üreticilerimizin silajlık mısır ekebilmesinin önü açılmalıdır” diye konuştu.
“ÜRETİCİLERİ KATMA DEĞERİ DÜŞÜK ÜRÜNLERE MAHKUM EDİYOR”
Aydın’ın önemli tarım ürünlerinden pamuğun da sadece iki kez sulanmasına izin verileceğini vurgulayan Sezgin, şu ifadelere yer verdi:
“1. ürün olarak pamuk ekecek çiftçilerimiz için sadece 2 defa sulama imkanı verilmiştir. Aydın’da pamuk ortalama 3 defa sulanmaktadır. Aksi halde ciddi verim kayıpları yaşanacaktır. Menderes Nehri’nden suyun azmaklara ve tahliye kanallarına basılması yoluyla ve pamuk üreticilerinin ürünlerini 3 defa sulayabilmelerine imkan sağlanması uygun bir çözüm olarak gözükmektedir. 
Kısıtlı Sulama Programı, Aydın gibi münbit arazilere sahip bir ildeki üreticileri, az suyla yetişen ve katma değeri daha düşük ürünleri üretmeye mahkum etmekte, ülkemizin tarım ve hayvancılık potansiyeline de zarar vermektedir. 
Ayrıca, vahşi sulamanın neden olduğu olumsuzlukları bertaraf etmek amacıyla, Bakanlığınız tarafından ‘Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’ uyarınca modern sulama sistemlerinin desteklenmesine başlanmıştır. Bu kapsamda çiftçilere, modern sulama sistemi kurmaları karşılığında yüzde 50 oranında hibe desteği verilecektir. 
Ancak, proje kapsamındaki desteklerin parsel bazında verilmesi, çiftçilerimizin sulama sistemini projelendirmesini zorlaştırmaktadır. Parsel bazlı olarak damlama sulama uygulandığında, tesisat borularının bakım ve kontrollerinin çiftçiler tarafından uygulanması zor olduğu için çiftçilerimiz, sulama birlikleri tarafından organize edilecek şekilde bölgesel bazlı sulama projelerinin geliştirilmesini talep etmektedir.
BAKAN PAKDEMİRLİ’YE 4 SORU YÖNELTTİ 
Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle dört soru yönelten Sezgin’in önergesi şöyle;
1) Kısıtlı sulama programı nedeniyle mağdur olan büyükbaş hayvan üreticilerinin mağduriyetini gidermeye yönelik bir çalışmanız mevcut mudur?
2) Kısıtlı sulama programı nedeniyle mağdur olan pamuk üreticileri başta olmak üzere, çiftçilerimizin mağduriyetini gidermeye yönelik olarak, tav suyunun toplam sulama hakkı kapsamı dışına çıkartılması yönünde bir çalışmanız mevcut mudur?
3) Su yetersizliği sorununu başka yöntemlerle çözme ve üreticilere uygun miktarda su temin etme yönünde bir çalışma planlanmakta mıdır?
4) Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamında verilmesi planlanan desteklerin, mevcut parsel bazlı düzenleme yerine bölgesel bazlı düzenlemeye tabi olarak sağlanması yönünde bir çalışmanız var mıdır?