Değerli okurlar; Geçenlerde bir arkadaşım aradı. ‘Üniversite hastanesinde bir yakınım tedavi olacak, acaba hangi hocaya başvursam?’ dedi.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde başarılı akademisyenlerin olduğunu, üniversite hastanesinde bu hocalarımızın iyi işler yaptığını biliyordum.

Arkadaşımın yakınının tedavisi için küçük çaplı bir araştırmaya girdiğimde, camiada ‘başarılı’ kabul edilen birden fazla, hatta çok sayıda akademisyenin olduğunu öğrendim.

Yani durum, bildiğimden daha iyiydi.

Buna elbette sevindim.

***

Sıra randevu almaya geldi.

İşte burası bizim açımızdan çok da ‘başarılı’ olmadı.

Randevu almak pek de kolay değildi.

‘Bizim de şu yakınımızın ameliyatını o yaptı. Çok memnun kaldık’ yorumunu duyduğumuz kimi hocalardan randevu almak için önce onun özel kliniğine gitmemiz gerektiğini, ilk muayene ve bazı tetkikleri muayenehanede yapmamız gerektiğini bu süreçte öğrendik.

“İyi de akademisyenlerin özel muayenehaneleri tam gün yasası ile kapatılmamış mıydı?” diye düşünüp araştırmaya başladım.

Meğer ‘tam gün yasası’ 10 yıldan fazla süredir ‘tam anlamıyla’ uygulanamamış.

Yasaya yapılan itirazlar sonucu, idare mahkemeleri ve Danıştay farklı kararlar almış.

Son tahlilde, Anayasa Mahkemesi 2014 yılından önce muayenehane açanları ayrı tutmak kaydıyla, bu tarihten sonra açılan muayenehanelerin kapatılmasına karar vermiş.

Hatta, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent de 30 Mayıs tarihli bu kararı sosyal medya hesabından paylaşmış.

Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlüklerine, İl Sağlık Müdürlükleri de özel muayenehanesi olan akademisyenlere bu konuda yazı yazarak gereğinin yapılmasını istemiş.

Ne var ki, şu ana kadar ADÜ Hastanesindeki çoğu akademisyen, kararı uygulamak için ayak sallamış.

Bazı hekimler özel muayenehanelerini kapatmak yerine, adını ‘sağlık danışma merkezi’ne çevirmiş.

Kimileri tabelalarını kaldırıp telefonla randevu kabul etmeye devam ederken, kimileri de ‘bayrak’la tabelasını kapatmayı tercih etmiş.

Hal böyle olunca, ‘tam gün yasası’ ‘tam anlamıyla’ uygulanamamış.

***

Söz konusu yasa, elbette uzun yıllarını bu meslekte ehil duruma gelmek için çaba gösteren hekimleri bir tercihe itiyor olabilir.

Rahatsızlıkları anlayışla karşılıyorum.

Ancak unutmayalım ki sağlık, insanlar için en belirleyici alan.

O nedenle AK Parti (her ne kadar eksikleri olsa da) sağlık alanında yapılan yatırımları sık sık argüman olarak kullanıyor.

Vatandaş üniversite hastanesine gelip sıra bulamıyor, özel muayenehanede muayene olduktan sonra üniversiteye girebiliyorsa, burada bir yanlışlık var demektir.

Sadece vatandaş değil!

Muayenehane açmayıp tüm zamanını akademiye harcayan hocaların bu konudaki huzursuzluklarını işittim.

Üniversite yönetimi bu konuda ne yapıyor acaba?

Sadece tweet atmakla mı yetiniyor, yoksa gereğinin yapılması için mevzuata uygun adımları atıyor mu?

Bunu da gerçekten merak ediyorum.