Aydınlı iş insanı Rıdvan Eşin Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında şu ifadeler yer verdi; Sevgili Kardeşlerim; Rabbime sonsuz şükürler, Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV)’e salat ve selam olsun ki, bizleri bir bayrama daha kavuşturdu. Pandemi sonrasında ilk defa doyasıya kucaklaşabileceğimiz bir bayrama kavuştuk ve anladık ki, eğer kucaklaşabiliyorken kucaklaşmazsak, bir bakmışız istesek de kucaklaşamadığımız zamanlar olabiliyor. Aldığımız nefese bile hükmedemediğimiz bir dünyada yaşıyorsak, her anımızı şükürle geçirmek ve o anın kıymetini bilerek yaşamak gerekiyor. Bizler önce insan, sonra Müslüman, sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin birer ferdi olarak, asırlardır bu topraklarda birlik ve beraberlik içerisinde yaşadık ve inşallah kıyamete kadar da yaşamaya devam edeceğiz. Bu topraklarda yaşayan insanların en büyük özelliği, zor zamanlarda aralarındaki tüm kavgaları unutup bir ve beraber olmayı başarmalarıdır. Solcu Cumhur abi, sağcı Ahmet amca, milliyetçi Kaan, Alevi Haydar, Sünni Eyüp, Türk Ayşe, Kürt Fatma, Laz Asiye… Bir bakmışsın hepsi beraber yeri gelmiş halay çekmiş, yeri gelmiş taziye çadırında beraber oturmuş, yeri gelmiş cepheye mermi taşımış, yeri gelmiş el ele verip mahalledeki yangını söndürmüşler. Hepimiz bu ülkenin değerleriyiz ve öyle kalmaya devam edeceğiz. Diğerleri olmadan hiç bir renk tek başına bir şey ifade etmez. Hepimiz bu bahçenin güzel kokan rengârenk çiçekleriyiz. Biliyoruz ki bu bahçenin tek bir sahibi var, o da bizi yoktan var eden Allah. Dünya dediğin nedir ki? Bak geldik gidiyoruz. Ne mutlu o insana ki arkasında hoş bir seda bırakmış. Ne mutlu o insana ki kırmamış, incitmemiş, üzmemiş. Ne mutlu o insana ki affetmeyi bilmiş, haklı da olsa alttan almış. Güçlü insan mal, mülk, mevki makam sahibi olan değildir. Güçlü insan, sevmeyi ve sevilmeyi başarabilmiş insandır. Bize yaşamak için binlerce nimet veren Allah bile yaptığımız pek çok hata ve günaha rağmen bizleri affediyorken, bizler neden nefsimize, öfkemize yenilip de dostlarımızı ve kardeşlerimizi affetmeyelim ki? Hazır bayram da gelmişken, bir arasak ya da bir mesaj atsak ve haklı olsak dahi karşımızdakinden özür dilesek ne kaybederiz? Bir düşünsenize, karşımızdakini ne kadar mutlu etmiş oluruz. Biz Allah’ın kullarını mutlu edersek, Allah da bizi mutlu eder öyle değil mi? Bu bayram bütün farklılıklarımızı ve kırgınlıklarımızı bir kenara bırakalım. Bizlerin birbirine olan düşmanlığı ile sevinenlere bu bayram fırsat vermeyelim. Bayramlar bir olma, birlik olma günleridir. Allah’ın bize hediye ettiği çok güzel günlerdir. Bakın adı bile ne kadar güzel; ŞEKER BAYRAMI. Allah hepimize ve tüm Ümmet-i Muhammed’e şeker tadında bir bayram nasip etsin, evlatlarımıza hayırlı ve güzel bir ömür nasip etsin, bayramı hasta yataklarında geçirenlere şifa versin, vefat etmiş yakınlarımıza rahmet etsin, derdi olanlara derman versin, ihtiyacı olanlara helal rızıklar nasip etsin. Bir kardeşiniz olarak sözlerime son verirken, tekrardan hepinizin bayramını en derin sevgi ve muhabbetlerimle kutlar, Rabbimden bizlere daha nice güzel bayramlar nasip etmesini niyaz eder, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.