Aydın Kulis: Ünal Önal kimdir, Ör-Koop’taki geçmişi nedir?

Ünal Önal: Nazilli Ör-Koop Yönetim Kurulu Başkanıyım. 1995 yılından bu yana Ör-Koop ailesinin içerisindeyim. 1995 yılında işçi olarak girmiştim, daha sonra müdür yardımcılığı, müdürlük, genel müdürlük yaptım. Şimdi hem kooperatifin Genel Müdür Yardımcılığını hem de Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmaktayım. Yaklaşık 28 yıldır kooperatifte çalışmaktayım.

Aydın Kulis: Biraz Ör-Koop’un geçmişindne ve şu andaki durumundan bahseder misiniz?

Ünal Önal: Kooperatifimiz 1979 yılında, 7 ortak tarafından kurulmuş. Şu an 3 bin 195 ortağa sahip. Ortak sayısı bakımından Türkiye’de birinci sırada. Bu kadar yüksek sayıda ortağı olan tarımsal kalkınma kooperatifi yok. Günlük 300 ton süt topluyor. 2021 yılı cirosu 644 milyon olarak belirlendi. Bu rakamlar açısından da ülkemizin sayılı kooperatiflerinden biri oldu. Kooperatifimizin 151 çalışanı var. Aydın’ımızın 8 ilçesinden; Buharkent, Kuyucak, Karacasu, Nazilli, Bozdoğan, Yenipazar, Köşk ve Koçarlı ilçelerinden süt topluyoruz. Bunun yanı sıra Muğla Kavaklıdere’den, Denizli Sarayköy’den, Uşak Karayahşi’den de süt alıyoruz. Kooperatifimizin 76 aracı ve 110 dönüme yakın arazisi var. Türkiye’de, kendine ait yem fabrikası olan tek tarımsal kalkınma kooperatifi. Kendine ait soğuk hava tesisi, biri Nazilli’de biri de Denizli’de olmak üzere iki ayrı kahvaltı salonu, toplam 8 adet satış marketi var.

Aydın Kulis: Ör-Koop süt alımı dışında neler yapıyor?

Ünal Önal: Kooperatifin ve kooperatifçiliğin esas amacı, bölge üreticilerinin ürünlerini toplu halde pazara sunup onlara geri dönüşümünü sağlamaktır. Bunu 1979’dan bu yana yapmaya çalışıyoruz.

Son yıllarda süt ve süt ürünlerinin yanı sıra, bu bölgedeki çiftçilerimizin ürettiği incir, kestane ve zeytin gibi ürünlere yönelik açılımımız oldu. Kendi markamızla zeytin, zeytinyağı, bal, reçel, dondurma ve tahin gibi ürünleri kendi markamızla pazara sunmak gibi bir hedefimiz oldu.

Bunları şimdilik sadece kendi marketlerimizde satıyoruz ancak market zincirlerini çoğaltmayı hedefliyoruz. Koçarlı’da, Kuşadası’nda, Denizli’de Seydikemer’de ürünlerimizin satıldığı marketlerimiz var. Şu anda hedefimizin yüzde 10’unundayız ancak daha fazla yapmamız gereken işler var. Özellikle bölgemizdeki market sayılarını artırmak, Didim ve Bodrum gibi turizm bölgelerinde market ağlar oluşturmak istiyorum.

Aydın Kulis: Sektördeki gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ünal Önal: Kooperatifimizin uzun yıllar yaşamasını isteyen biriyim. Bizler uzun yıllar çalıştık, bizden sonra gelecek nesil de burada çalışmalı, buraya süt vermeli. Bu kooperatif yaşamalı. Son yıllarda süt hayvancılığında, özellikle küçük üreticilerin azaldığını görüyoruz. 2000’li yıllardan beri küçük çiftçiler azalırken, üretim merkezleri büyük çiftliklere döndü. Sektör dışından gelen birçok insan yeni çiftlikler yaparak bu işe girdi. Örneğin daha önceleri iki köyden aldığımız sütü bir tek çiftlikten alıyoruz. Bu tekelleşme sektöre zarar veriyor. Ülkemizin geçim kaynakları açısından da doğru değil. Köylerimizde insan kalmıyor. Aydın’da süt hayvancılığı yapan çiftçilerin yaş ortalaması 50’nin üzerinde. Yeni nesil hayvancılığı beğenmiyor, farklı işler yapmak istiyor. Devletimizin buna engel olması, çaba göstermesi gerekiyor. Bu sorunları Bakanlık nezdindeki toplantılarda dile getiriyoruz.

Aydın Kulis: Türkiye kooperatif çöplüğüne dönmüşken, Ör-Koop’un başarısı neye dayanıyor?

Ünal Önal: Avrupa’da kooperatiflerin pazar payı yüzde 90’lara varıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 10-15’tir. İlimizde Ör-Koop’un da katkısıyla yüzde 30-35 seviyesinde diye tahmin ediyorum. Bizim gibi kooperatiflerde ana dayanak güvendir. Çiftçiler güvendiği kooperatifine her zaman sahip çıkar. Bizim bölgenin çiftçileri, kooperatifimize güveniyor ve sahip çıkıyor. Bir kooperatif bu sayede büyüyebilir. Parasal güç bir yere kadar. Kooperatifimize günde 4 bin 100 kişi süt veriyor. Onlara zamanında sahip çıkabiliyorsak, hastalıkta sağlıkta yanında olabiliyorsak, iyi günde kötü günde yanında olabiliyorsak, bugün halen kooperatifimiz büyüyor.

Aydın Kulis: Son dönemdeki atılım sürecinde neler yaptınız?

Ünal Önal: Önceleri sadece merkezdeki tesisimiz vardı. Burası 10 dönümlük bir arazi. Bu arazinin yanındaki 8,5 dönüm araziyi satın aldık. Yem fabrikamızı yaptık. Kuyucak’ta 42 dönüm arazi aldık. Yenipazar’da 15 dönüm arazimiz var. Bunları son 8 yıl içerisinde aldık. Kuyucak-Karacasu yol ayrımında 20 dönüm arazimiz var. Orada yem fabrikamızı yaptık. Üreticilerimize yem tedariki yapıyoruz. Son 2 yılda soğuk hava deposu yaptık. Yaklaşık 2 bin metrekare kapalı alanda, bölgenin en iyi, en modern soğuk hava depolarından biri. Daha sonra bölge üreticilerimizden incir almaya başladık. ‘Bu inciri nasıl pazarlarız?’ derken, paketleme tesisi kurmayı kararlaştırdık ve bunu yaptık. Aydın’da tek organik sertifikalı paketleme tesisi, bizim tesisimiz ve 22 kızımız çalışıyor. Peynir, ayran, yoğurt üretimini zaten yapıyorduk. Sonra dondurma yapmaya karar verdik. Makina ve ekipmanlarını aldık, bu yaz dondurma pazarlamasına başlayacağız. Ayran dağıtımını plastik bardakta yapıyorduk, bu sene şişe ayran tesisimizi kurduk. Bu ramazandan sonra piyasaya sunmak istiyoruz. 2021’de TKDK ile yaptığımız, 16 milyon lirayı bulan bir projemiz oldu. 24 tane yeni araç aldık. 3’ü tanker, 8 kamyonet ve diğerleri süt taşınan pikaplar. Jeneratör, laboratuvar araç gereçleri aldık. 3-5 yıl önce hayal edemeyeceğimiz birçok işi yaptığımızı gördük.

Aydın Kulis: Süt ve yem fiyatları tartışılıyor. Siz ne diyorsunuz?

Ünal Önal: 2018 yılından beri, bizler başarısızız. Bizler derken, kendimizi de bakanlığı da süt sanayicisini de üreticiyi de kast ediyorum. 2018’den beri yem fiyatlarında çok büyük dalgalanmalar oluştu. Çiftçilerimiz mutlaka fabrika yemi kullanmak zorunda kalıyor. Şu an süt yeminin fiyatı 330 lirayı buldu. Bu 1 buçuk sene önce 100-120 liraydı. Çiftçimiz yem fiyatlarıyla baş edemedi. Süt fiyatları yıllık açıklanıyordu, yem fiyatları ise sürekli değişti. Özellikle son 3 yılda bu değişime yetişemedik. Birçok çiftçimiz sektörden ayrıldı. Özellikle 10 baş hayvana kadar olan çiftlikler kapandı.

Aydın Kulis: Çözüm nedir?

Ünal Önal: Burada kooperatiflerin devreye sokulması lazım. Benim yönetimim, tüm üyelerimizi birebir tanır, hangi çiftçinin hayvancılık faaliyetini yapıp yapamayacağını, bu işe devam edip edemeyeceğini bilir. Ben çiftçilerimizin yüzde 90’ını bire bir tanırım. Bizim gibi kooperatiflere yetki verilse, çiftçilerimize kredi açma yetkisi verilse, birçok sorunu çözeriz. Şimdiyi değil, 10 yıl sonrasını düşünmemiz lazım. Gençlerimize kredi versek, ikna edip köyüne, çiftçiliğe dönmesini sağlayabiliriz. Üreticinin tek isteği, yem fiyatlarının sürekli değişmemsi. 200-220 liraya sabitlense, hayvancılık güzel para kazandırır. Kooperatiflerimizi kullanalım. Kooperatiflerimiz çiftçiye en yakın kurum ve kuruluşlar. Bölgemizde çiftçiliği, hayvancılığı kooperatifler vasıtasıyla geliştirebiliriz. Küçük çiftçiyi kaybediyoruz, küçük çiftçi azalıyor. Kooperatiflerin biraz önünü açalım, biz tekrar köylerimizde insanlarımıza çiftçilik yaptıracağımza taahhüt ederiz. Ben Ör-Koop Başkanı olarak ‘Ben bu işi yaparım’ diyorum.