Aydın’ın Nazilli ilçesinde 18 Mart’ta yaşanan yangında Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı personeli Turgay Gezgin’in evinde çıkan yangında eşi ile 4 ve 11 yaşındaki iki çocuğu hayatını kaybetmişti. Yapılan soruşturmada Gezgin'in evi kundakladığı iddia edildi. Olaydan kısa süre sonra nişanlanan ve evlilik hazırlığı yaptığı öğrenilen Turgay Gezgin tutuklandı, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hemşire F.T. Star TV’de yayınlanan bir programda canlı yayına bağlanarak açıklamalarda bulundu.
AİLESİ HAKKINDA ÇOK BİLGİM YOK
Hemşire F.T, "Ben Turgay’dan hamile değilim. İstenilen testlere de girebilirim. Benim evimle o evin arası 5 dakika. Evine hiçbir zaman gitmedim. İnstagramda cinayet görüntüleri diye paylaşılan görüntülerde benim de görüntüm olur. Annesinin ve babasının evinde kaldığını söylüyordu. Ben kendisini tanımıyordum. Dışarıda sokakta göründüğümüzde laf çıkmasın diye bu yüzüğü taktık. Ailesini 3-4 defa gördüm. Onlar hakkında da çok bir bilgim yok." dedi.
Yangından sonra kendisini istemeye geldiklerini belirten hemşire, "9 Mayıs’ta evlenme teklifi etti. Mayıs’ın 1’i veya 3’ünde istemeye geldiler. O an şüpheleneceğim bir durum yoktu. Sessiz sakin masum gibi duruyordu. Sevdim. Benim onunla tam bir bağım yoktu. Nişan konuldu diye evleneceğiz diye bir şey yoktu. Tanımak için nişanlandı. Tanışma fırsatımız yüzük olmadan olmayacağı için kötü bir şeyini görseydim evlilik yoluna girmezdim." ifadelerine yer verdi.
BEN EVİN İÇİNDE HAPİSİM
İtfaiyecinin kendi evinde gözaltına alınmadığını anlatan F.T., "Benim yanımda çocuklarım ve annem vardı. O gün erken yattım. O da annesi ve babasıyla yaşadığı yerdedir büyük ihtimalle. Bana öyle söylüyordu. Küçük bir şüphe sezseydim çocuklarımın canını tehlikeye atıp o adamla nişanlanmazdım. Ben evin içinde hapisim. Çocuklarımı okula bile götüremiyorum. Hemşireliğimi bile kaybettim. Sokağa çıkamıyorum. Bana 1 TL parası nasip olmadı. Aldığımız yüzük ve kıyafetlerin bile yarı parasını ben verdim." diye konuştu.
Hemşire F.T. konuşmasını şöyle sürdürdü,
"Sürekli ağlayıp çocuklarının ismini anıyordu. Ben olmasam hayata tutunamadığını söylüyordu. Kendini öldüreceğini söylüyordu. Sadece yüzük taktık başka bir şey yapmadık. Eğlenceli nişan yapmadık. Dans, müzik hiçbir şey yoktu. 40’ını çıkardıklarını ve hayır yaptıklarını söylemişlerdi bana. Cenazeye gitmedim. O gün çalışıyordu zaten. Cenazeden sonra hastaneye gelmedi. Cenazeye benim evimden gitmedi. Ben kendi evimde o kendi ailesinin evinde kalıyordu. Evlilik tarihimiz belli değildi. Ailesi 2025 sonu diyordu. Turgay Gezgin ile Aralık veya Ocak ayından konuşmaya başladık. Kuruma geliyordu, sosyal medyadan konuşuyorduk. Önce normal konuşuyorduk. Evli olup olmadığını sormadık bile. Kavga ettiğimizde evli olduğunu söyledi. Kendisine sorduğumda itiraf etti. 1 gün barışıp 3 gün kavgalıydık. Sürekli kavga ediyorduk."
BENİM İÇİN AİLESİNİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMÜYORUM
Hemşire F.T., "Ben yalancı bir adamla birlikte olmuşum. Karısıyla ve çocuklarıyla ilgili bana bir şey demiyordu. Ailem Turgay’la olmamı istemedi. Ben bırakmayınca yüzük takılmasını istediler. Erkek kardeşim şuanda benimle konuşmuyor. Mezarlığa hiç gitmedik. Böyle bir şey de talep etmedim ve o da talep etmedi. Ben bir gece evdeydim. Bana mesaj attı. Sonra geri aradım.11-12 tane Psikiyatri ilacı içtiğini söyledi. Ölürsem başıma bir şey gelirse sorumlusu sensin dedi. 112’yi aradım ambulansı oraya yönlendirdim. O nöbet yerindeydi ve sonrasında hastaneye götürüldü. Benim için ailesini öldürdüğünü düşünmüyorum. Başkaları için öldürdüğünü düşünüyorum. O tam bir yalancı. Hayatımda kara bir leke olarak kaldı. Kavga üzerine kurulu bir ilişkiydi. Her seferinde ikna edip sözleriyle kandırıyordu. Boşanmak üzere olduğunu, o evde kalmadığını, kardeşinin evinde kaldığını söyledi. O yüzden ben de inandım” dedi.
