Türkiye’deki kestane üretiminin en önemli kısmının karşılandığı Aydın ve İzmir’de kestane ağaçlarındaki verim ciddi oranda düşmeye başladı. Gerek kuraklık gerekse yıllardır çaresi bulunamayan kestane dal kanseri nedeniyle yeni dikimlere rağmen ağaçların kuruduğunu belirten üreticiler, devlet yetkililerinden aşılı kestane ağaçlarının meyve ağacı, kestanenin de tarım ürünü olarak değerlendirilip kestaneliklere de elektrik ve yol hizmeti verilmesini talep etti. Son yıllarda yaşanan kuraklıktan dolayı kestane ağaçlarının da artık su istemeye başladığını belirten Aydın ve İzmir Bölgesi kestane tüccarlarından Metin Yağcı, bu yıl ürün rekoltesinde yaklaşık yüzde 30 civarında noksanlık görüldüğünü belirtti. Türkiye genelinde yıllık yaklaşık 60-65 bin ton kestane üretimi olduğunu bunun da 20-25 bin tonunun Aydın ve İzmir'in ortak noktasında kalan dağlarında gerçekleştiğini kaydeden Yağcı, "Kestane ihracatında en büyük pazar İtalya, Lübnan, Fransa Suudi Arabistan, Ürdün Kuveyt, Almanya ve İngiltere. Bilinen tüketiminin yanında özellikle en büyük alıcı ülke olan İtalya'da un ve çocuk maması olarak değerlendiriliyor. Bu yıl kestane kalitesine göre 4 TL ile 20 TL'ye kadar alınıp satıldı. Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da uygulanan sokağa çıkma yasağından dolayı tüketim azaldı. Buna rağmen mevcut fiyatlar üreticiyi memnun ediyor. Geçen yıl 4-12 TL civarında olan kestane fiyatının bu yıl 20 TL'ye kadar yükselmesi üretici için sevindirici bir gelişme" diye konuştu. Türkiye'de en fazla tutulan kestane türünün 'Kara aşı' türü olduğunu ancak kestanenin Türkiye'de orman envali ürün olarak değerlendirilmesi nedeniyle ihracatında zaman zaman sıkıntıların yaşandığını kaydeden Metin Yağcı, dünyanın bazı ülkelerine Türkiye kestanesinin Yunanistan tarafından satıldığını kaydetti. Geçen yıl Avrupa'da kestane olmadığını ancak bu yıl İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan'da kestane olduğunu belirten Yağcı, "Biz dünyadaki en önemli kestane üreticisi ülkelerden biriyiz. Ancak Yunanistan Avrupa ülkesi olduğu için bizden daha avantajlı. Yunanistan bizden kestane alıp bizim ürünümüzü maalesef bizden daha iyi satıyor" diyerek kestane üreticisi olarak devletten çeşitli taleplerinin olduğunu söyledi. "KESTANE DAL KANSERİ ÖNLENEMİYOR" Kestane dal kanserinin sadece Türkiye'de değil dünya genelinde önlenemeyen bir sorun olduğunu bu sorunun en iyi çözümünün de Türkiye'de kestane ağaçlarının sulanması gerektiğini belirten Yağcı, "Üreticinin devletten tek beklentisi yolların yapılıp asfaltlanması gerekiyor. Ve bu arazilere elektrik ulaştırılır ve sonrası sondaj ile sulanırsa ürün kaliteli ve verimli olur. Yer altı nem oranı düştüğü için ağaçlar artık su istiyor, 10 yıldan bu yana bu sıkıntı var. Bunun yanında aşılı kestanelerin ormandan çıkması gerekiyor" diye konuştu.