Zühre Genişel, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesine sebep olan olaylar yeni değildir. 2010’dan itibaren Türkiye’de siyaset kasetlerle yönlendirilmektedir. 2010 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin o dönemki Genel Başkanı Deniz Baykal, kaset operasyonuyla indirildi ve yerine Kılıçdaroğlu atandı. 2010 yılından itibaren pek çok siyasi partide milletvekili aday listeleri kasetlerle belirlenir hale geldi. Şimdiyse, yine bir kaset operasyonuyla Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı adaylığından seçilmek zorunda bırakıldı.

Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesinin tek bir sonucu var. Cumhuriyet Halk Partisi’ne kaset operasyonuyla Genel Başkan yapılan Kılıçdaroğlu, şimdi de yine bir kaset operasyonuyla Cumhurbaşkanı yapılmak isteniyor. Muharrem İnce’ye gidecek olan oyların büyük ölçüde Kılıçdaroğlu’na gideceği varsayılarak, seçim sonucu tayin edilmeye çalışılıyor.

SEÇİME MÜDAHALE, DEMOKRASİYE MÜDAHALE

 Yaşanılan bu olay, en açık tabiriyle seçimlere müdahaledir, demokrasiye müdahaledir. Dört Cumhurbaşkanı adayından birini kaset çıkartarak, seçime saatler kala geri çekilmek zorunda bırakmak seçimlere müdahale etmekten başka bir şey değildir. Memleket Partisi’nin yöneticilerinin, üyelerinin Cumhurbaşkanlığı oylarını gerçekleşen kaset operasyonuyla Kılıçdaroğlu’na yönlendirmeye çalışmak seçime müdahaleden başka bir şey değildir.

 Bu müdahaleyi gerçekleştirenlerin ise adını açık bir şekilde ifade edelim; ABD ve FETÖ. 15 Temmuz’da silah zoruyla iktidarı değiştiremeyen ABD-FETÖ, şimdiyse kaset operasyonuyla seçime müdahale ederek, Türkiye siyasetini dizayn etmek istiyor.

TAVIR ALMAK YETMEZ, MÜDAHALE ETMEK GEREKİR

Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi sürecine dair “FETÖ yöntemi” açıklamasında bulundu, tavır aldı. Ancak gelinen durumda, yalnızca tavır almak yetmez, müdahale etmek gerekir. Kasetleri tertipleyenleri, yapanları, kullananları derhal yakalayarak Türk yargısına teslim etmesi gerekir.

İçerisinde bulunduğumuz süreçte açıktan açığa seçime müdahale edilmektedir. Bu müdahaleye karşı bir cevap verilmesi, seçimlerin güvenliği içinde son derece önemlidir. O nedenle, Vatan Partisi olarak bir kez daha ifade ediyoruz; tavır almak yetmez, müdahale etmek gerekir. Kasetlerin üzerine yürüyerek, kaset operasyonu yapanların üzerine giderek bu süreç ancak aşılabilecektir.

VATAN PARTİSİ KASETLERLE YÖNETİLEBİLİR Mİ?

Kasetle yönetilen siyasete, kasetlere boyun eğenlere, kaset sisteminden beslenenlere mecbur değiliz, mahkum değiliz. Vatan Partisi’ni herhangi biri kasetlerle yönetebilir mi? Vatan Partisi’ne bin tane kaset getirsinler, yolunu değiştirebilirler mi? Tercihlerini değiştirebilirler mi?

Vatan Partisi, Ergenekon kumpaslarıyla teslim alınmaya çalışıldı fakat teslim olmadı, Silivri duvarlarını yıktı. Şimdinin kaset operasyonlarını yapanlar 15 Temmuz’da silahlarıyla, tanklarıyla, uçaklarıyla Türkiye’nin karşısına dikildi fakat Vatan Partisi korkmadı, kenarı çekilmedi, bu bir “FETÖ Darbesidir” açıklamasını yaptı ve darbecilerin karşısına dikildi. Ermeni Soykırımı İddialarıyla Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara karşı susmadı ve AİHM’de zafer kazandı. Eğer bir üçüncü yol bulunacaksa, üçüncü bir seçenek yaratılacaksa işte bu yolu bulacak olan tek parti, Vatan Partisi’dir.

MEMLEKET PARTİSİ’NİN YÖNETİCİLERİNE, ÜYELERİNE  VATAN PARTİSİ’NDEN DAVET

Son olarak Memleket Partisi’nin değerli yöneticilerine, üyelerine ve vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyoruz.

Kaset operasyonlarıyla, Cumhurbaşkanı adayınız Muharrem İnce’nin çekilmesine sebep olanların karşısında 50 yıldır mücadele eden Vatan Partisi’ne omuz verin. Oylarınızı ceplerinde görenlere, oylarınızı yönlendirmek isteyenlere, sizi seçeneksizliğe mahkum etmek isteyenlere karşı Vatan Partisi’nde birleşelim. Teslim olmayan, kasetlerle yönlendirilemeyen, boyun eğmeyen Vatan Partisi’ne davetlisiniz.

Kasetsiz, başı dik ve temiz siyaset için oylar Vatan Partisi’ne diyoruz. Bugüne kadar oy verdikleriniz, size ne verdi? O parti gitti, bu parti geldi ama devran değişmedi. Kul dara düşmeyince, Hızır yetişmez imiş. İşte yetiştik. Devlet için, millet için, üreticiler için, görevlere hazırız. Her oy altın değerindedir. Güçlü Devlet ve Üreten Millet için Oylar Vatan Partisi’ne!”