Roma mimarisinin dünya üzerindeki en iyi örneği kabul edilen Kolezyum’un bir benzeri Nazilli’deki 2 bin 700 yıllık Mastaura antik kentinde ortaya çıktı. Zeytin ve incir bahçelerinin arasında toprak altında günümüze kadar korunarak geldiği öğrenilen Kolezyum’un keşfi arkeoloji dünyasında heyecan oluşturdu.

Yaklaşık 200 yıl önce bölgede gezen Avrupalı seyyahların notlarından esinlenen arkeologlar, zeytin ve incir ağaçlarının arasında Roma’da bulunan Kolezyum'un orta ölçeklisi durumundaki, Anadolu’da korunamamış durumdaki 7-8 örneğine göre günümüze kadar korunarak ayakta durabilmiş tek örneği keşfetti. Yaklaşık 14-15 metrelik duvarları korunan, 360 derece oturma sıraları dönen, yaklaşık 100 metre çapında orta ölçekli bir amfi tiyatrosu kalıntısını keşfeden araştırma ekibi, bölgenin yüzey araştırmalarını da tamamlamak üzere. Define avcılarının Roma döneminden kalan bölgedeki yaklaşık 2 bin 700 yıllık eserlere büyük zarar verdiği gözlenirken, yapılan ön incelemelerde önemli bulgular elde edildi. Kazı çalışmaları tamamlanarak Kolezyum'un ortaya çıkartılmasının ardından dünyadaki tek örnek olması beklenen Mastaura Antik Kenti, arkeologlar ve öğrenciler üzerinde büyük heyecan oluşturdu. Kazı çalışmalarının 2020 yılı sonlarında başlatılacağı öğrenildi.

“200 YIL ÖNCE AVRUPALI SEYYAHLAR YAZMIŞ”

Nazilli’deki kazıyı yürüten Kazı Başkanı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Sedat Akkurnaz, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 “Kültür Bakanlığı ve Adnan Menderes Üniversitesi işbirliği ile Mastaura Antik Kentinde arkeolojik yüzey araştırmalarına başladık. Mastaura Antik Kenti, Nazilli ilçe merkezinin 4 kilometre kuzeyinde küçük şirin bir antik yerleşim. Yaklaşık 2 bin 500 yıl boyunca insanlar burada yaşamışlar. Mastaura Antik Kenti, yaklaşık 200 yıldır bilinen önemli bir antik yerleşim yeri. 18. yüzyılda Avrupalı seyyahlar Anadolu’ya gezmeye geldiklerinde Mastaura’yı da gezmişler ve Mastaura hakkında bilgi paylaşmışlar. Biz o seyyahların notlarını incelediğimiz zaman Mastaura hakkında çok ilginç bir bilgi verdiklerini gördük. Dikkatimizi çeken bu ilginç bilgi; Mastaura’da bir tane amfi tiyatro olduğuydu. Sonra biz ‘bu seyyahların bahsettiği amfi tiyatro nerede olabilir’ diye araştırmalarımızı yoğunlaştırdık ve yaklaşık bir hafta önce bu amfi tiyatronun yerini keşfettik.” 

“NAZİLLİ’NİN ÇEVRESİNDE GÜNÜMÜZDEN 5 BİN YIL ÖNCESİNDEN BAŞLAYAN ESERLER VAR”

Akkurnaz, konuşmasının sonunda, “Gün boyu arazide yaptığımız çalışmaların, topladığımız verilerin değerlendirilmesi için öğleden sonra ve akşam da ofisimizde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bulduğumuz eserleri burada fotoğraflıyor, çizimlerini ve ölçümlerini yapıyoruz. Ve hangi uygarlıklara, hangi dönemlere, tarihlere ait olduklarını belirlemeye çalışıyoruz. Nazilli çevresinde araştırma yaptığımız için Nazilli’nin çevresinde günümüzden 5 bin yıl öncesinden başlayıp yakın zamana kadar çok değişik yerlerde, noktalarda tarihi eserler çıkıyor. Burada bu şekilde gördüğünüz gibi seramik parçalar çıkıyor. Biz bunların incelemesini, değerlendirmesini yapıyor ve hangi dönemlere ait olduğunu belirliyoruz. Öğrencilerimize de burada direkt uygulamalı olarak öğretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“ANADOLU’DA ŞU ANA KADAR RASTLANAN EN SAĞLAM YAPI”

Aydın Kültür ve Turizm İl Müdürü Umut Tuncer de yaptığı açıklamada, “Aydın Nazilli ilçemizde Mastaura yüzey araştırması bölgemizdeyiz. Çalışmayı Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim üyesi Sedat Akkurnaz hocamız yönetiyor. Beklediğimiz gibi harika sonuçlar elde ettik. Özellikle şu an önünde durduğumuz yapı Anadolu’daki ender arenalardan bir tanesi. Bu arena hatta Anadolu’da şu ana kadar rastlanan en sağlam yapı olarak şu anda ilk tespitlerimize göre karşımıza çıktı. Çok mutlu ve çok gururluyuz. İnşallah bakanlığımız kısa süre içerisinde buranın çalışmalarını tamamlayarak bunu turizmimize, Aydın Kültür Tarihimize kavuşturmak için gerekli çalışmaları başlatacağız. Kazı çalışmasında emeği geçen tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bölgemizde tabi daha önce tespit ettiğimiz bazı tiyatrolarımız var fakat bu tiyatrolar yarım ay şeklindeydi. Bu tam bir Kolezyum yapısı olması itibariyle ki bir örneğini dünyadaki en meşhur Kolezyumlardan biri olarak Roma’dan biliyoruz. Anadolu’da bu derece sağlam olan bir yapı şu an yok” dedi.