Türkiye’nin dünya markası olmaya en çok yaklaşan biri olan Zeki Triko İstanbul'da kalan son satış noktası olan Nişantaşı mağazasını da kapattı. 1950’Lİ YILLARDA AYDIN’DA EGE’NİN EN BÜYÜK TOPTANCISI OLMUŞTU Başeskioğlu, ticari zekası ve girişimciliği sayesinde 1950’li yıllarda Aydın’da Ege’nin en büyük toptancısı konumunu gelmiş, 1957 yılında ise İstanbul’a giderek ticari hayatında büyük başarılar elde edeceği yeni bir sayfa açmıştı. SIFIRDAN DÜNYA MARKASI YARATMIŞTI Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre Zeki Triko bir dönem dünya plaj modasına öncülük yapan bir marka haline gelmiş, dünyaca ünlü modellerle hazırladığı reklam kampanyaları ile ses getirmişti. Mayo üretimine 1984 yılında başlayan Zeki Triko, uluslararası 50 dergiye kapak ve haber oldu, dünyaca ünlü mankenleri Türkiye'ye getirerek defile ve çekimler yaptı ve Türkiye'nin tanıtımına da önemli katkı sağladı. Zeki Triko'nun kurucusu Başeskioğlu, sıfırdan bir dünya markası yaratan Cumhuriyet dönemi girişimcilerine örnek olarak gösterildi. Başeskioğlu'nun hayatını anlatan kitapta “Onu ayıran en büyük özellik, sermaye birikim modelinin devlete yönelik müteahhitlik gibi işlere dayanmaması. Onu bu noktaya ulaştıran ne aileden miras, ne devlet desteği, ne de köşe dönme özlemi. Onu başarıya ulaştıran düşüncenin temelinde, girişimci ruha olan inanç var” denildi. MAYO REKLAMLARI SES GETİRMİŞTİ Zeki Triko 90'ların sonuna kadar ünlü mankenlerin yer aldığı reklamları ile ses getiriyordu. Dönemin Refah Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi mayo reklamlarında sorun çıkartınca Zeki, 1997 Mart'ında Atatürk'ün Florya plajındaki fotoğrafını kullandığı billboard kampanyasında “Güneşi özledik” ifadesini kullanarak sansüre tepki gösterdi. 2003'te hac döneminde Atatürk Havalimanı'ndaki reklamının üzerinin kapatılması sonrası da sansür tartışmalarının merkezinde yer aldı. ZEKİ BAŞESKİOĞLU KİMDİR? 12 yaşındayken, fakir bir ailenin çocuğu olarak sıfır sermayeyle Antalya-Akseki’den yola çıkan Ahmet Zeki Başeskioğlu, daha küçük bir çocukken farklı satış taktiklerini kendi kendine keşfetmişti. Balonları şişmiş bir şekilde satması, pazarda çorapların birer tekini kalabalığın üzerine fırlatarak dikkat çekmesi, müşterisizlikten zarar eden otobüsü kâra geçirmesi, ileride yapacağı “büyük işlerin” provası gibiydi. 1930 Akseki doğumlu olan Başeskioğlu, genç yaşında geldiği İzmir’de şapka satarak çalışmaya başladı. İş hayatına, Mahmutbey’de çorapçılık yaparak devam etti. Daha sonra jarse elbise ve konfeksiyon işine girdi. 1969’da ilk ihracatını yaptı. İstanbul’un moda merkezi olan Rumeli Caddesi’nde dükkan açan ilk tekstilcilerden biri oldu.