17 Ağustos depremin sonrası yapılan yargılamaların bir çoğunda sonuç alınamadığı gerçeği, depremde ortaya çıkan delillerin karartılacağı, faillerin bulunamayacağı ya da cezalandırılamayacağı korkusunu beraberinde getiriyor.

Yıkılan binalarda müteahhidin, mühendisin, gerekli denetimi yapmayan firmanın ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte gerekli kontrolleri yapmayan her bir birimin hiyerarşik olarak burada sorumluluğu bulunmaktadır.

Sahip oldukları malvarlığını kısmen veya tamamen yitirenler, kayıplarının maddi değerini belirlemek için bulundukları yerin sulh hukuk mahkemeleri aracılığıyla tespit işlemi yaptırabilirler. Mahkeme kanalı ile tespit yaptıramayanların ise her bina için ayrı ayrı eksiklerin ve hasarın kolonların demir yapısını gösterir biçimde fotoğraflaması, videoya alınması ve koordinat, adres, tarih eklenerek arşivlemesi gerekmktedir.

Deprem öncesinde ve sonrasında görevleri yerine getirmeyerek zarar oluşmasına veya meydana gelen zararın büyümesine neden olan kişi ve kuruluşlar ile ilgili olarak Cumhuriyet savcılıklarına şikayette bulunulması veya açılan davalara müdahil olunması önem arz etmektedir.

Sorumluluğu bulunduğu düşünülenlerden, kamu kurumu niteliğinde olanlara karşı açılacak davalar idare mahkemelerinin, gerçek kişilere karşı açılacak davalar ise hukuk mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

Deprem nedeni ile mağduriyet yaşayanlar, binaların proje müellifi mimar ve mühendisler, binaları inşa eden müteahhit ve yükleniciler, yapı denetim kuruluşu aracılığı ile yapılan bir yapı söz konusu ise bu kuruluşların sorumluları hakkında bulundukları yerin Hukuk Mahkemelerinde  maddi ve manevi tazminat davası açabilirler.

Deprem sonrasındaki ihmalleri sonucu can ve mal kaybının oluşmasına veya zararın ağırlaşmasına neden olan merkezi yönetim adına ildeki koordinasyondan sorumlu valilik ve kaymakamlık ile bu yükümlülüğe aykırı davranan belediyeler hakkında tazminat davası açılabilir.Bunun için öncelikle deprem tarihinden itibaren 1 yıl içinde ilgili idarelere yazılı başvuru yapılarak maddi ve manevi tazminat ödenmesinin istenmesi gerekmektedir. Bu istemin yazılı olarak reddedilmesinden veya ilgili idarenin yazılı başvurunun tebliğinden itibaren 60 gün içinde cevap vermeyerek istemi zımni olarak reddetmiş sayılmasında itibaren 60 gün içinde, bulundukları yerin idare mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açabilirler.

Deprem sigortası bulunan hasarlı bina sahipleri ise sigorta kapsamındaki hasar bedellerini ilgili sigorta şirketlerine başvuru yaparak alabilir. Bunu aşan miktarlar veya sigorta kapsamında olmayan kayıplar ile manevi tazminat açısından talepleri açısından yukarıda belirttiğimiz dava yollarına başvurabilirler.