Aydın Ülkü Ocakları Başkanı Tayfun Şan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sultanhisar İlçemizde yaşanan, Kan donduran elim hadiseden sonra, Polisimizin yoğun çalışmasından sonra yakalanan ‘’şerefsiz katilin’’ adliyeye götürüldüğü sırada elinde görülen, dövme ve sosyal medyaya yansıyan fotoğrafları sonrası, bu alçak caninin MHP ve Ülkü Ocakları ile ilişkilendirilip bazı yayın organları ve sosyal medya tarafından girişilen Linç Kampanyası son derece Organize ve Planlı bir çalışmanın sonucudur.

Bizim kadın cinayetleri ve tecavüz gibi suçlar için tavrımız nettir. Liderimiz vasıtasıyla mecliste haykırdık, şimdi bir daha tekrar edelim; idam cezası haktır ve derhal yasalarda yerini almalı, yürürlüğe konmalıdır! Bu şerefsiz ruh hastası ivedilikle idam edilmeli, toplum vicdanı rahatlatılmalıdır.

Bizimle ilişkisi olmayan bu alçak olaydan sonra Ülkücü Milliyetçi Harekete karşı yapılan karalama kampanyasının sebeplerini biliyoruz.

1- Mazisi binlerce yıllık Şanlı Türk Tarihine Dayanan Ülkücü Milliyetçi Hareketin, Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecinde başlayan, Milliyetçi ve Türkçü Fikir akımıyla 7 Düveli Dize getiren ve Türkiye Cumhuriyetini Kuran, Kuvay-ı Milliye Ruhuna ve Mirasına sahip çıkması (Atatürk Diyemeyen Parti İl Başkanları, Ayaklanmalar ve ‘’Barışçıl’’ Gösterilerde Türk Bayrağı ve Atatürk Büstlerini Yakan İşbirlikçi Gizli İttifak Partileri) bu mirasa sahip çıkamazlar.

2-1974 Kıbrıs Barış Harekatında Kuşkusuz, korkusuz, şüphesiz, amasız devletinin arkasında durması.

3-1970 yılından başlayarak 1980’lere kadar sürecek, 5. kol faaliyetlerinin desteklediği Rus yayılmacılığıyla birlikte, Türk istiklaline kast edilen günlerde beş bine yakın şehitle kızıl fırtınayı önlemesi.

4- 1984 Senesinde başlayan silahlı eylemlerine karşı, bölücü terörist  örgüte ve müzahir gruplarına, sempatizanlarına bölgede bulunan parti ve ülkü ocaklarına yapılan silahlı saldırılara karşın, asla taviz vermemesi.

5- 15 Temmuzda lideriyle birlikte darbeci teröristlere boyun eğmemesi.

6- Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü savunması ve burada kurulmak istenen terörist devlete karşı çıkması.

7- Libya ve Ddoğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarları için tavissiz tutumu.

8- Karabağ’da Azerbaycan zaferinin, fikri ve sahadaki fikir babası olması.

Yukarıda sayılan sebepler emperyalistlerin heveslerini kursağında bırakan sebeplerdir. Hepsinin planlanması emperyalist ülkeler ve onun yurtiçinde kalan kılıç artıkları ve beslemeleri tarafından yapılmaktadır. Son süreçte Türk düşmanlarının ortak hedefi ülkü ocakları ve MHP olmuştur. Asıl gayelerini biliyoruz. Bizi kimse hedefimizden saptıramayacaktır. Ülkü Ocakları olarak gençlere Türk Kültürünü, Türk Kimliğini, Türk Tarihini öğreteceğiz. Ahlakı, şahsiyeti, vatanı ve milleti sevmeyi, Türk Milletini yüceltme ideallerini vereceğiz. Devletine sadık, faydalı birer vatandaş olmalarını sağlayacağız.

Bilge Liderimizin Sözleriyle;

Buradan Milliyetçi Hareketin son sözünü merak edenlere bir kez daha tekrarlıyorum. Verilecek toprağımız, Terk edilecek ilimiz, Çizilecek sınırımız, Bölünecek devletimiz. Paylaşılacak vatanımız, İndirilecek bayrağımız, Gidilecek yurdumuz, unutulacak anımız ve başka bir coğrafyada gelecek arayışımız yoktur.”