Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği açıklamasında, “Geçtiğimiz gün sağnak yağışlarla birlikte meydana gelen sel felaketinin olduğu bölgelerde incelemeler yaptık. Kisir’de, Güneyyaka ve Demirçay köylerinde can kayıplarının ve bulunamayan ve kurtarma ekipleri tarafından araması devam edilen vatandaşlarımız olduğu belirtildi. Özellikle Kisir Çayı havzasında köylülerin anlattığına göre bugüne kadar yaşanan en etkili sel felaketi olduğu söylendi.

Büyükbaş ve küçükbaş birçok hayvanın öldüğü, kaçabilen bazı hayvanların kurtulduğu belirtildi. Kisir başta olmak üzere, Pamukçular ve Nalbantlar’da ki arazilerin sular altında kaldığı, araçların suya gömüldüğü, çiftliklerde bulunan romörklerin, paketlenmiş silajların, süt makinelerinin ve birçok kullanım eşyasının suyla sürüklenerek menderese gittiği görüldü.

Kaygıllı-Kisir arasındaki köprü ve yolun yıkıldı ve ekipler tarafından yapılmaya başlandı. Kisir köyünün doğu yakasında çay kıyısında bulunan mezarlar tamamen su altında kaldı ve tahrip oldu. Tarihi mezar taşlarının çoğunun selle gittiği görüldü. Hayatını kaybeden insanların olduğu sel felaketinde, ekili ürünler su altında kaldı, birçok maddi hasar meydana geldi, hayvanların yiyeceği olan yüzlerce silaj ve saman paketleri suyla menderese gitti ve temizlik çalışmalarının ise günlerce süreceği bekleniyor.

Büyükşehir Belediyesi’nden Karacasu’da yol yapım çalışması Büyükşehir Belediyesi’nden Karacasu’da yol yapım çalışması

Geçmiş yıllarda menderes ve çay taşkınları daha çok ova kısmında görülmekteydi. Ancak bu sefer daha yukarı bölgelerde de meydana geldi. Kisir köyü muhtarının “sel 38 dakikada geldi ve her yeri silip süpürdü.” Sözü, mutlaka düşünülmesi gereken önemli bir noktadır. Kisir çayının geldiği Taşköprü vadisine bakıldığında, vadinin 3 yanında son yıllarda pıtrak gibi çoğalan maden ocaklarının olduğu görülmektedir. Kisir çayını besleyen yukarı havzadaki arazilerde maden faaliyetleri nedeniyle binlerce ağaç kesilmiştir.

Kisir çayının içi buradaki maden ocaklarından gelen toprakla dolmuş durumdadır. Her iki durumun suyun akış rejimini değiştirdiği, aşırı yağışla birlikte suyun yerleşim yerlerine daha hızlı bir şekilde ulaştığı ve selin şiddetini daha da artırdığı anlaşılmaktadır. Bu konuda ilgili ve yetkili kurumlar gerekli incelemeleri yaparak çıkan sonuç raporunu kamuoyuyla paylaşmalı ve bir daha böyle bir felaketin yaşanmaması için gerekli önlemleri almalıdır.

Meydana gelen sel nedeniyle çevreye atılan tüm çöpler, çiftliklerden suya karışan eşyalar, ağaç kütükleri, hayvan ölüleri menderesin suyuyla Sarıkemer’de bulunan tarihi Taşköprü’nün arkasında büyük bir adacık oluşturmuştur. Bu atıklar ve eşyalar kilometrelerce öteden Taşköprü’ye gelmeye devam etmektedir.  Köprünün altında tıkanan kemerleri vatandaşlar hayatlarını tehlikeye atarak açmaya çalışmakta, buradaki sorun insan müdahalesiyle giderilecek bir konu değildir. Mutlaka kurumların müdahale etmesi gerekir. Tarihi Taşköprü bu kadar yükü ne zamana kadar dayanabilir bilinmez ancak yeni yağmurlarla birlikte suyun daha fazla gelmesi halinde, tüm bu atıklar köprünün üzerinden aşarak Ege Denizi’ne ulaşacaktır.

İlgili kurumların, denize ulaşmaması için bir an önce köprüde biriken bu atıkları kepçelerle karaya almasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.