Türkiye’nin en uzun yaşayan ve aktif, yani ayakta yaşlanan insanlarının bulunduğu yer Nazilli’dir. Ben de 27 yıldır ‘dağlarından yağ, ovalarından bal akan’ diye tabir edilen bu ilçede yaşıyorum. Adımınızı Nazilli’den dışarı atmadığınız sürece bu kenti diğerlerinden ayıran özelliklerin farkına varamazsınız. Çünkü ne devasa büyüklükteki yapılarıyla ne de turistik özellikleriyle tanıtabileceğiniz bir yer değil Nazilli. Ancak 7’den 70’e bu kentte yaşayan herkes bilir ki, Türkiye’nin asırlık çınarları Nazilli’de yaşar. 100 yaşını geçen bu insanlar sizinle sohbet eder, bahçesini ekip biçer ve alışverişini kendisi yapar. İlçe nüfusunun yaklaşık yüzde 25’i 60 yaşın üzerindedir. Uzun yaşamın sırrını sorduğunuzda size yeteri kadar uyumanızı, sofradan karnınızı tıka basa doldurmadan kalkmanızı, alkol ve sigaradan uzak durmanızı tavsiye ederler. Ancak bunları hepimiz biliyoruz.

Kendi yaşam gayenizi bulun

Nazilli’de her hafta Perşembe günü büyük bir pazar kurulur. İlçe halkının büyük bir kısmı alışverişini bu pazardan yapar. Hatta çevre il ve ilçelerden bile insanlar sokak aralarına yayılan bu pazardan taze sebze ve meyve almak için sabah erken saatlerde yola koyulur. Bildiğiniz sebze ve meyvelerin yanı sıra yöreye özgü çok çeşitli otları bu pazarda görebilirsiniz. Bu otların salatasından tutun da böreğine kadar pek çok şey yapılır. Zeytin, incir ve kestanenin anavatanı da Nazilli’dir. Bu ilçede herkes yemeğini hatta kızartmasını yaparken bile zeytinyağı kullanır. Satıcıların yaş ortalaması da oldukça yüksektir. 70 yaşı aşkın pek çok insan gün ağarmadan satacağı ürünleri toplayıp pazara getirir. Müşterilerini tanır ve onlarla iletişim halindedir. Burada yaşayan insanlar için yaşlanmak hayattan kopmak anlamına gelmez. Her zaman bir yaşam amaçları vardır. Uzun ve sağlıklı bir ömür için bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Yaşınız kaç olursa olsun her zaman bir yaşam gayenizin olması köklerinizi dünyaya bağlar.

Kübra GİRGİN (98) – Fotoğraf: Zeki YAVUZAK

Akışı yakalayın

Nazilli’de insanların yaşamları sade ve düzenlidir. Ertesi gün uyandıklarında ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilirler. Belirsiz bir yaşam, insan üzerinde psikolojik bir baskı oluşturur. Bu baskı zamanla artar ve zihninizdeki karmaşıklık yaşamınızı da etkilemeye başlar. Sürekli uyarı halindeki zihin bedeninizi zaman içerisinde yıpratır. Bu nedenle kendi yaşamınızı kendiniz planlayın. Sadeleşin ve detaylara özen gösterin.

ALİ FİDAN(98) – Fotoğraf: İsmail ERTİN

Yavaşlayın

Nazilli halkının bir diğer özelliği ise yöresel tabirle ‘olu gide’ kelimelerine odaklı yaşam tarzıdır. Bazen kendi istekleriyle yapmadıkları bazen de ellerinden geleni yaptıktan sonra olduramadıkları şeyleri kendilerine dert etmeden bu tabiri kullanırlar. Hatta Nazilli’ye dışarıdan gelen insanlar bu yörenin insanının halk oyunları gibi ağırkanlı olduğunu söyler. Ancak dünyaya yetişmeye çalışmak ne kadar akıllıca? Bu yüzden, yavaşlayın.

BEKİR DEVECİ (102) ve EŞİ – Fotoğraf: İsmail ERTİN
 

İletişim halinde kalın

Nazilli’de insanlar geleneklerine bağlıdır. Komşuluk ilişkileri hala güçlüdür. İnsanlar birbiriyle sürekli iletişim halindedir. Yaşadığınız sokakta yalnız hayatını sürdüren biri varsa o gün yaptığınız yemekten bir tabak da onun için ayırırsınız. Modern çağda yüz binlerce insan yalnız yaşıyor ve iletişim kurduğu insan sayısı çok az. Hatta pek çoğu yalnızca alışveriş yaptığı marketin kasiyeri ve benzinlikteki görevli dışında gün içinde kimseyle konuşmuyor. Yaşlanmak zihinden ve ruhtan başlar. Zihninizi genç tutmak için iletişim halinde kalın.

FATMA BAYKARA (92) – Fotoğraf: İsmail ERTİN

80 yaşına dinç bir şekilde girebilmek ayrıcalıktır. Her zaman ileriye dönük planlar yapın. Daha çok şükretmeyi ve affetmeyi bilin. Empati kurmayı ve sevmeyi becerin. Bir ömre çok şey sığdırmayı değil, akışı yakalamayı ve dingin kalabilmeyi hedefleyin. Bir sonraki yazıma kadar sağlıcakla kalın.