Değerli okuyucularım,

Dünyamızı etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle, hepimiz şu aralar daha az çalışıyor ve daha çok düşünüyoruz. Umarım herkes gerekli önlemlerini almış ve sağlığına dikkat ediyordur.

Benim bahsetmek istediklerim, salgınla mücadele veya alınan önlemler ile ilgili değil. Bu konuyla ilgili herkesin üzerine düşeni yaptığına inanıyorum. Benim konum bu virüs belasını başımızdan def ettikten sonra bizi nasıl bir hayat ve nasıl bir iş yaşamı beklediğidir. Öncelikle pandemi döneminde sıkça duyduğumuz kelimeleri kenara not edelim. Nedir bunlar?

1 Salgın: Herkesi ilgilendiren, engellenmediği zaman hepimize bulaşma riski olan bir sorun. Dünyanın bir ucundaki bir salgın, günümüzde artan dolaşım ile hepimizi etkileyebilir hale gelebiliyor. Dolayısıyla tüm dünyanın ortak sorunu ve herkesin ortak önlemler alması gerektiği, hatta yardım etmesi gerektiği bir dönemden geçiyoruz.

2 Hijyen: Hepimiz, hayatımızda hiç olmadığı kadar kişisel ve çevre hijyenimize dikkat etmeye başladık. Hiç kullanmadığımız kadar temizlik malzemesi, hiç kullanmadığımız kadar su tükettik.

3 İzolasyon: Hepimiz kendimizi evimize kapattık. Evimizin eksikliklerini hijyen ve kullanışlılık açısından bir kere daha değerlendirdik. Ve buradaki eksikliklerimizi tespit ettik. Önümüzdeki günlerde su ve elektrik ihtiyaçlarımızı evimizde kendi kendine üretebilen sistemleri araştırmaya başlayacağız ve yakın zamanda belediyelerin imar planları da bu sistemleri kurabileceğimiz yer ve imkanlara göre şekillenecek.

4 Sosyal Mesafe: Daha az toplu taşıma araçları kullanmaya başladık. Kalabalıklara girmemeye çalıştık. Maçlar, konserler iptal oldu. Önümüzdeki dönemde de bu kalabalıklardan uzak kalmaya devam edeceğiz. Spor müsabakaları ve diğer kalabalık organizasyonları dijital ortamlardan takip etmeye başlayacak, belki de eski tadı alamadığımızdan dolayı takibi bırakacağız. Daha az uzun mesafe yolculuklar yapacağız. Toplantılarımızı, buluşmalarımızı, tatillerimizi evimize daha yakın yerlerde hayata geçirmeye çalışacağız. Daha çok hususi otomobil kullanacağız, daha az araç kiralayacağız. Daha yavaş bir hayata geçeceğiz. Hayatımızdaki en önemli ihtiyaçlarımızdan birisi de daha risksiz ve hızlı imkanları olan internet teknolojileri olmaya başladı. 5G teknolojileri ve uydu sistemlerini hayatımıza dahil etmeyece çalışacağız. Böylelikle sosyal hayattaki mesafeler çoğalırken, dijitalde bıraktığımız izler fazlalaşacak. Ya da tam tersi tamamen sistemden kopuk tam izole bir hayat olacak. Ama ikisinin ortası asla olmayacak. Daha çok kişisel bilgilerimizi sistemlerden paylaşmaya başlayacağız. Bu sayede daha sağlıklı ve mutlu olacağımızı düşüneceğiz.

5 Genel Sağlık: Sağlığımıza daha fazla dikkat etmenin bir yolunun da daha organik meyve ve sebze tüketmekten geçtiğini düşünmeye başlayacağız. Belki de toplumun büyük kısmı beslenme türlerini vegan veya vejetaryen olarak değiştirmeye başlayacak. Hayvansal üretimlerle ilgili çok ciddi tartışmalara maruz kalacağız. Her geçen gün daha sağlıklı besinler tüketebilmek için, daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacağız.

Aydınımızın özelinde düşünürsek; daha çok organik ve hijyenik tarım ve tekstil ürünlerine yatırım yapabileceğiz. Ve elbette işletmelerimizde ve hayatımızda dijital dünyayı ihmal etmeden… Çünkü işlerimizde dijital dönüşümlerimizi hızlı bir şekilde yapmazsak, yeni çağın gereklerine ayak uyduramaz ve oyundan çekilmek zorunda kalırız. Yeni çağ tanımını kullandım dikkat ettiyseniz. Bundan 20 yıl önce hocalarımız bize “Artık dijital çağ başladı!” derlerdi. Ancak yanılmışlar. Esas şimdi bir çağ kapanıyor ve yepyeni bir çağ başlıyor. Bizler de hep birlikte tarihe şahitlik ediyoruz. Bu çağda Aydınımızın önünde çok iyi fırsatlar var. Çok hızlı bir şekilde insan kaynaklarımızı bu yeni çağa adapte ederek, kendimize büyük avantaj sağlayabiliriz.

İyi bildiğim bir şey var ki; artık küreselleşme sona ermiştir. Bizler daha fazla yerelleşeceğiz ama ürün ve hizmetimiz olduğundan çok daha fazla küreselleşecek.

Yukarıda anlattıklarımla her sektöre bazı mesajlar vermeye çalıştım. Elbette bu maddelere eklenebilecek çok daha fazla bilgi mevcut. Ancak; tüm işlerimizi yaparken, doğayla barışık bir şekilde sistemlerimizi kurmamızın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha hatırladık. Şunu unutmayalım ki; doğadan aldıklarımızı, doğa bir gün bizden mutlaka geri alacaktır.

Sağlıklı günler.

Gökhan Pehlivan

Zafer Motorlu Araçlar Genel Müdür - GP Yazılım Kurucu
mail: [email protected]
twitter: gokhanpehlivan_