Buharkent'teyaşayan 28 yaşındaki Serpil Kara'nın hikayesi, görenleri hem ağlatıyor hem de gururlandırıyor. Doğuştan bedensel engelli olan Kara,okuma yazmayı 20 yaşında öğrenmiş. İlkokul, ortaokul ve liseyi açıktan eğitimle tamamlayan Serpil Kara, üniversite 3. sınıfta okuyor. Serpil Kara, yükseköğretimden mezun olup iş hayatına atılacağı günlerin hayalini kuruyor. 

Aydın'ın Buharkent ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Kara, kısa sürede tüm zorlukların üstesinden gelerek "engelleri aşan" bir başarı hikayesine imza attı.

Doğuştan bedensel engelli Kara, eğitim çağı geldiğinde çeşitli nedenlerle okula gidemedi.

Yatağa mahkum yaşamını sürdüren ve günü evinin içinde geçiren Serpil Kara'nın hayatı 8 yıl önce dönemin Buharkent Halk Eğitim Merkezi Müdürü Aşkın Güneş'in ziyaretiyle değişti.

Takı kursu için davet ettiği genç kızın okuma yazma bilmediğini fark eden Güneş, Kara'nın eğitimine başlamasına vesile oldu. Engeli nedeniyle sıraya oturamayan Serpil Kara, bu süreçte evde eğitim almaya başladı.

İlkokulu 5, ortaokulu 8 ayda açıktan eğitimle tamamlayan Kara, liseyi de aynı şekilde bitirdi. Okuma azminden vazgeçmeyen genç kız, üç yıl önce de Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümünü kazandı. 

Halen üniversite 3'üncü sınıfta eğitimine devam eden Kara, haftanın belirli günleri eve gelen gönüllü öğretmenlerden ders alıyor. 

Son sekiz yılda gösterdiği azimle dikkat çeken Serpil Kara, üniversiteyi bitirdikten sonra bir işe girip ekonomik özgürlüğünü kazanmak istiyor.

Kızlarının yanından hiç ayrılmayan baba Mehmet Kara ve anne Eşe Kara ise çocuklarına hala bir "bebek" gibi bakıyor, onu zaman zaman tekerlekli sandalyesiyle gezintiye çıkıyor.

"KENDİMİ MOTİVE ETTİM"

Serpil Kara, okula, yaşıtlarıyla aynı dönem başlamadığı için üzgün olduğunu ancak henüz hiçbir şey için geç kalmadığını söyledi. 20 yaşında ilkokula başladığında kendine hedefler koyduğunu ve hiçbir zaman pes etmediğini vurgulayan Kara, şöyle konuştu:

"Eğitim hayatım başlayınca kısa sürede kendimi toparladım ve diplomalarımı almaya başladım. Sonra bu iş ilkokulla sınırlı kalmamalı üniversiteyi de kazanmalıyım ve sonuna kadar gitmeliyim diyerek kendimi motive ettim. Ben bile bu durumda okuyabildiysem, üniversite üçüncü sınıftaysam hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaması gerekiyor. Çünkü hayat her şeye rağmen yaşamaya değer. En büyük hayalim üniversiteyi bitirdikten sonra iş sahibi olmak. Gelecek yıl mezun olup KPSS'ye gireceğim. İnşallah kazanırsam devlet memuru olmak istiyorum. Bu hedefe ulaşabilmek için sonuna kadar mücadeleye devam edeceğim."

Baba Mehmet Kara ise kızıyla gurur duyduğunu vurguladı. 

Kızına destek olmaya devam edeceğini anlatan Kara, "Nereye kadar okursa okutacağım. Üniversiteden sonra başka bir bölüm isterse yine yanındayım. Engelli çocukların mutlaka okuması gerekiyor. Aileler çocuklarına destek versinler, yılmasınlar. Hükümetimiz bu konuda gerekli her türlü yardımı sağlıyor." ifadelerini kullandı.