31 Mart Yerel seçimlerinin ardından, yönetimi el değiştiren belediyelerde iki konu öne çıktı;

  1. İşten çıkarmalar
  2. Belediyenin borçları.

AK Parti’den CHP’ye geçen ya da tam tersinin gerçekleştiği belediyelerde, bir önceki dönemde yaşananları kamuoyu önünde tartışma imkanı bulduk.

Ancak aynı partinin seçimi kazandığı fakat başkanın değiştiği belediyelerde ise durum farklı.

Belediye Başkanı her ne kadar borç içinde yüzse de devraldığı belediyenin durumundan söz edemedi; zira partisine zarar vermek istemedi.

Bu ilçelerden biri de Köşk.

***

Yaklaşık 80 milyon lira borcu bulunan Köşk Belediyesi, nüfusuna oranla bölgenin en borçlu belediyesi denilebilir.

Borcun ana nedenlerinden biri, 2014 sonrasında ilçe belediyelerindeki yük artarken gelirlerin kısıtlanması. Ama tek neden bu değil!

Köşk’te 2009-2019 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Rıfat Kadri Kılınç ve belediyede mali hizmetler müdürü olarak görev yapan 4 isim, şu sıralar zimmet suçlamasıyla gündemde.

Farklı tarihlerde, yapılan ya da yapılmayan işler üzerinden faturalar alındığı, bazı faturalar için ödeme emri çıkartıldığı ancak bankadan çekilen paranın muhatabına teslim edilmek yerine mali hizmetler müdürüne verildiği öne sürülüyor.

Cumhuriyet Savcılığının iddianamesinde bu bilgiler yer alıyor.

Peki savcılık iddianamesindeki bilgiler hangi veriye/belgeye dayanıyor?

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörlüğü müfettişlerince hazırlanan tevdi raporuna.

Bence dananın kuyruğunun koptuğu yer burası.

***

İktidarlar hep ‘kendinden olanı korumakla’ eleştirilir.

AK Parti de eleştirilerden fazlasıyla nasibini aldı, almaya devam ediyor.

Ancak Köşk’te durum çok açık şekilde ilerlemiş.

AK Parti iktidarında, Süleyman Soylu’nun Bakanlık yaptığı İçişleri Bakanlığının müfettişlerince, bir rapor hazırlanmış.

10 yıl Belediye Başkanlığı yapan bir AK Parti’li hakkında ‘zimmet’ tespitinde bulunulmuş.

Ülkemizde çok rastlamadığımız için bize ilginç geliyor ancak aslında şeffaf yönetimlerde olması gereken bu.

Peki, eski Köşk Belediye Başkanı Rıfat Kadri Kılınç’ın İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan rapora yanıtı ne oldu?

“Müfettişler tarafından hazırlanan tevdi raporu siyasidir. Yanlı ve taraflı bir rapor hazırlanmıştır. Ben daha önce müfettişlerden şikayetçi oldum. Müfettişler gerçeği irdelemeden, oturdukları yerden yazıp geçtiler”

***


Eğer AK Parti’li Başkan ve ekibi zimmet işine girmişlerse durum vahim.

Fakat zimmet iddiası yalansa ve İçişleri Bakanlığı müfettişleri ‘oturdukları yerden yazdıkları’ raporla AK Parti’li bir başkanı suçluyorsa, durum daha da vahim.

En vahimi ise; AK Parti’li Başkanın adını zimmet olayından sıyırmak için, AK Parti iktidarının İçişleri Bakanlığını suçluyor olması ihtimali.

Elbette basında da gündeme gelen iddialar inceleniyordur.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu işe ne diyecek? Gerçekten merak ediyorum.