Volkswagen'in, Türkiye'de kurmayı planladığı otomobil fabrikasının Aydın'da açılmasına yönelik Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ve CHP Milletvekillerinin çağrısını yineleyen Bülent Tezcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan randevu talep ettiğini açıkladı.

İktidar milletvekillerini de konu hakkındaki açıklamaları nedeniyle eleştiren Tezcan, “Herhalde Aydın için bile olsa Özlem Çerçioğlu’nun bu çağrıyı yapıp, başarılı işler yapmasını hazmedemiyorlar” ifadelerini kullandı.

Tezcan’ın açıklaması şöyle:

“YATIRIMI AYDIN’A GETİRMEK İÇİN ÇALIŞMAMIZ LAZIM”

 “Bir otomobil firması Türkiye’ye ciddi bir yatırım yapacak. Fabrika açacak ve 4 bin kişi çalışacak. Bunun yan sanayisiyle çarpan etkisi yüksek bir yatırım olacak. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu bir çağrıda bulundu. ‘Ben Aydın Büyükşehir Başkanı olarak bütün imkanları açıyorum, bütün kolaylıkları sağlıyorum, bu fabrika Aydın’a kurulsun’ dedi. Aydın ile ilgili yer sorunu olduğu iddia edildi. Biz de CHP Aydın Milletvekilleri olarak bu yatırıma destek veriyoruz, Aydın’ın 8 milletvekili, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sanayi ve Teknoloji bakanı olarak bir araya gelelim. ‘Bu bir parti meselesi değildir’ dedik. ‘Yerel yönetim ve Merkezi yönetim olarak el ele verelim bu yatırımı Aydın’a getirelim’ dedik. Aydın Milletvekili olarak bizler parti ayrımı yapmadan bu yatırımı Aydın’a getirmek için çalışmamız lazım.

“BU İŞİN ARKASINDA DURSAYDINIZ”

Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanımızdan randevu istedik. Hükümeti de işin içine sokarak bunu yapmak istedik. AK Parti ve İYİ Partili vekilleri de aradık. Bu mesele iktidar-muhalefet meselesi değil dedik. Ancak bir milletvekili arkadaşımız ‘Fabrika Bulgaristan’a gidecek’ dedi. Yahu Bulgaristan hükümetinin sözcüsü değiliz biz. Bizim birinci görevimiz bu fabrikayı Türkiye’de tutmaktır. İkincisi de Aydın Milletvekilleri olarak Türkiye’de yapılacak bu yatırımı Aydın’a çekmektir. Cumhurbaşkanımız taksicilerle yaptığı bir konuşmada, kurulacak fabrikanın taksi üreteceğinin müjdesini vermişti. Cumhurbaşkanı öyle söylüyor, milletvekili ayrı söylüyor. Bunu söyleyen milletvekilinin genel başkanı. O da ayrı bir garabet tabi. Sonra bir başka milletvekili arkadaşımız çıkarak ‘6 ay önce o fabrikanın Manisa’ya gideceği belliydi’ dedi. Ya ben bunu anlamıyorum. Madem bunu biliyordunuz keşke bizim yerimize 6 ay önce siz çıkıp bunu talep etseydiniz. Bu işin arkasında dursaydınız.

“HEP BERABER BAKAN’A GİDELİM”

 Onun yerine şu anda Özlem Çerçioğlu bu çağrıyı yaptığı için yer probleminden bahsediliyor. Sanayi Odası Başkanı ‘yerimiz var, biz de bu yatırımın Aydın’a gelmesi gerekiyor’ açıklaması yaptı. Sanayi Odası ve Büyükşehir Belediye Başkanımız bu işe sahip çıkarken, milletvekilleri ‘yer yok’ diyorlar. Yani armudun sapı, üzümün çöpü, bu böyle olmaz. Sanayi ve Teknoloji Bakanımızdan daha randevu alamadık. Bu işe sahip çıkabilmek için iktidar milletvekilleri de destek olmalı. Gelin hep beraber Bakan Beye gidelim.

“HAZMEDEMİYORLAR”

İlk akla gelen şey partizanlık. Özlem Çerçioğlu Türkiye tarafından hizmetleri bilinen biri ve başarılı bir belediye başkanı. Son seçimde de çok uğraştılar seçim kaybettirmek için. Üzerine baya spekülasyon yaparak çalıştırmamaya çalışıyorlar. Herhalde Aydın için bile olsa Özlem Çerçioğlu’nun bu çağrıyı yapıp, başarılı işler yapmasını hazmedemiyorlar. Aydın’da fabrika meselesi konuşuluyor. Bir Aydın milletvekili bir televizyon programında Aydın’ın bu meselesi konuşulurken Diyarbakır, Van ve Mardin üzerinden imalı açıklamalarda bulunuyor. Kalkmış diyor ki ‘Daha başka belediye başkanları da eğer temasları varsa, onlarda alınırlar görevden’ diyor. Artık milletin seçtiklerine karşı milletin iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. 3 sene öncesine baksalar, kendi en yakınlarının FETÖ’den soruşturma geçirdiklerini biliyoruz. En yakınlarının çok yakınlarının geçirdiğini biliyoruz. Akrabalarından dolayı onlara FETÖ’cü demiyorum. Vicdanen ve hukuken de bu doğru değildir. Ben böyle demiyorum ama kendisinin en yakınlarının böyle soruşturmalar geçiren birinin bu tip imalarla çıkıp, hem de böyle önemli bir meselede bunu konuşması Aydın’a zarar vermektedir. Başkada bir anlamı yoktur.”