Aydın Haberleri

Pamuk üretimi risk altında

Son yıllarda artan kuraklık ve girdi maliyetleri sebebiyle pamuk üreticilerinin ciddi verim kayıplarıyla karşı karşıya kaldığını söyleyen Aydın Ticaret Borsası (ATB) ve Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, “Üretici pamuk ekmekten vazgeçiyor” dedi.

Abone Ol

Aydın Ticaret Borsası (ATB) ve Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, 7 Ekim Dünya Pamuk Günü dolayısıyla açıklama yaptı. İklim değişikliğinin tarım üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çeken Çondur, özellikle son yıllarda giderek artan kuraklık nedeniyle pamuk üreticilerinin ciddi verim kayıplarıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
Türkiye'nin birçok pamuk üretim bölgesinde yağış rejimlerinin değiştiğini, yer altı su seviyelerinin azaldığını ve sulama imkanlarının her geçen gün kısıtlandığını belirten Fevzi Çondur, “İklim değişikliği ve su kaynaklarındaki daralma, pamuk üretimi açısından en büyük tehditlerden biridir. İklim kaynaklı su yetersizliği, üretim planlamasını imkânsız hale getiriyor. Sulama maliyetleri artarken, suya ulaşamayan üretici pamuk ekmekten vazgeçiyor. Bu yalnızca tarımsal bir sorun değil, aynı zamanda kırsal kalkınma ve ekonomik istikrar sorunudur” dedi.
“SU YÖNETİMİ ARTIK ERTELENEMEZ BİR KONUDUR”
Pamuk üretiminin iklim değişikliğinden en fazla etkilenen alanlardan biri olduğunu vurgulayan Çondur, “Bu kapsamda basınçlı sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması, yeni sulama projelerinin devreye alınması ve suyun etkin yönetimi konusunda ortak bir irade sergilenmesi gerekmektedir. İklim koşullarına dayanıklı, suyu daha verimli kullanan pamuk çeşitleri geliştirilmeli ve bu çeşitler üreticiyle buluşturulmalıdır. Bu alandaki AR-GE çalışmaları desteklenmelidir. Sürdürülebilir pamuk üretimi için su yönetimi artık ertelenemez bir konudur. İklim şartlarına uyum sağlayan bütüncül stratejiler geliştirilmezse, yaşanacak kayıplar yalnızca üreticiyle sınırlı kalmaz; ülke ekonomisi de ciddi şekilde etkilenir” diye konuştu.
“MALİYETLERİN YÜKSEKLİĞİ ÜRETİMDEN VAZGEÇME RİSKİNİ ARTIRIYOR”
İklim değişikliğinin yanı sıra pamuk üreticilerinin karşı karşıya kaldığı girdi maliyetlerindeki artışa da değinen Çondur, “Girdi maliyetleri üreticilerin sürdürülebilirliğini zorlamakta, mevcut fark ödemesi destekleri ise pamuk üretimini teşvik etmede yetersiz kalmaktadır. Bu noktada, desteklerin günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi, ödeme takvimlerinin üreticilerin finansal ihtiyaçlarıyla örtüşecek şekilde düzenlenmesi ve planlı üretim modelinin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Belirsizlik ortamı, özellikle küçük ölçekli çiftçilerde üretimden tamamen vazgeçme riskini artırmaktadır. Ayrıca, finansmana erişim üretim sürecinde belirleyici bir faktördür. Finansmana erişimin önündeki engeller kaldırılmalı, üreticilerin uygun faiz oranlarıyla daha geniş kapsamlı finansmana ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Bu durum, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.


TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ DÜŞÜK MALİYETLİ ÜLKELERE KAYMA EĞİLİMİNDE
Türkiye’nin yıllık pamuk ihtiyacının yaklaşık 1,6 milyon ton olduğunu belirten Çondur, şunları söyledi;
“Ülkemiz ihracatın ve istihdamın lokomotif sektörleri arasında yer alan tekstil ve hazır giyim sektörünün hammaddesi pamuktur. Yüz binlerce üreticimizin geçim kaynağı, milyonlarca insanımıza da istihdam sağlayan stratejik bir üründür. Tekstil ve hazır giyim sektörü, Türkiye ihracatında yaklaşık yüzde 30 paya sahiptir. Ancak son dönemde yaşanan maliyet artışları nedeniyle sanayicilerin, özellikle iş gücü ve enerji maliyetlerinin düşük olduğu ülkelere yöneldiği görülmektedir. Pamuk üretimimiz sektörün ihtiyaç duyduğu hammaddeyi karşılamamakta, pamuk ithalatımız ise artmaktadır. Tekstil ve hazır giyim sanayinin ihracattaki öncü rolü bir gerçektir. Sektörün en büyük gücü, kendi hammaddesini üretme kapasitesindedir. Üretim zincirinin korunması ve rekabet gücünün sürdürülmesi için acilen yeni destek politikalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yerli pamuk üretiminin artırılması, lisanslı depoculuk sisteminin daha etkin hale getirilmesi, elektronik ürün senedi piyasalarının geliştirilmesi ve üretici-sanayici bağının güçlendirilmesi temel öncelikler arasında yer almalıdır.”
PAMUĞUMUZA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Dünya Pamuk Günü’nün, pamuğun tarımdan sanayiye kadar uzanan geniş yelpazedeki rolünü hatırlatmak açısından önemli olduğuna işaret eden Çondur, “Pamuk; çevre dostu, doğa ile uyumlu ve geleceğimiz için vazgeçilmez bir üründür. Daha çok üretim, daha çok istihdam ve daha güçlü bir ekonomi için pamuğumuza sahip çıkmalıyız. Pamuk üretimi ülkemiz için stratejik önemdedir. Üreticimizin, tüccarımızın ve sanayicimizin sürdürülebilirliğini temin edecek güçlü bir tarım-sanayi politikası artık elzemdir. Ulusal Pamuk Konseyi olarak, sektörün tüm taraflarıyla iş birliği içinde çözüm arayışlarımızı sürdüreceğiz” dedi.