Transfer harekâtını, Aydınlılara ilk duyuran Aydın Kulis’ti.

18 Kasım Cuma akşamı haber www.aydinkulis.com ‘da yayınlandığında, inanın ben de sürecin bu kadar hızlı ilerleyeceğini tahmin etmiyordum.

Sessiz sedasız yürütülen transfer çalışması, çoktan ete kemiğe bürünmüş. Aydın kamuoyu ise son gün ayrıntılarına vakıf oldu.

Çarşamba günü yapılan grup toplantısı ile de sadece Aydın’ın değil, Türkiye’nin gündemine oturdu bu konu.

Transferin AK Parti açısından sonuçlarını ilerleyen zamanlarda daha net analiz edebileceğiz ancak süreci yürütenlerin başarılı çalışma gerçekleştirdiğini belirtmekte fayda var.

***

Kaybedenlere gelince;

Ortaya çıkan tabloda son transfer hamlesinin ‘3 kaybedeni’ olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Elbette bu olayın en büyük kaybedeni İYİ Parti’dir.

Sadece İYİ Parti Aydın Teşkilatı değil, İYİ Parti Genel Merkezi de aynı derecede sorumlu ve ‘kaybeden’dir.

“Elindeki en büyük ilçe belediyesini kaybetti” değerlendirmesini muhakkak herkes biliyor ve yapıyordur ancak ben konuyu başka bir açıdan ele almak istiyorum.

Öncelikle iki tespit:

* Her ne kadar ‘Parti içi demokrasi’ söylemi dilimize pelesenk olsa da Türk siyasetinde başarının temeli, güçlü liderlik ve disiplinden geçer.

* Türk toplumunda maalesef adam kayırmacılık, ‘yanlışı yapan bizdense görmezden gelelim’ anlayışı günden güne hakim oluyor.

Nazilli’de de aynısı yaşandı.

İYİ Parti, seçimde kazandığı Nazilli’yi Kürşat Engin Özcan’ın şımarıklığına teslim ettiğinde, Özcan için 4 ilçe başkanını yok saydığında, hatta il teşkilatına dahi müdahalesine göz yumduğunda zaten kaybetmişti.

Parti içinde gündeme geldi mi bilmiyoruz ama halkın gündeminde Nazilli Belediyesinin ‘sıfır hizmet’ politikası vardı.

Etik dışı özel kalem müdürü ataması, şişirilmiş anket ödemeleri, yapılmayan yollar, açılmayan telefonlar, ulaşılamayan başkan ve bürokratlar halkın dilindeydi.

İYİ Parti bunlara müdahale edebildi mi?

Aydın’ın en büyük tarihi eser kaçakçılığı operasyonlarından biri Nazilli Belediyesine ulaştığında ‘Nedir bu başkan?’ diyen İYİ Parti’li oldu mu?

Gördüğümüz kadarıyla hayır.

Parti disiplinine, teşkilat hiyerarşisine, ast-üst ilişkisine uymayan bir başkanın yakasında İYİ Parti rozetinin olması sizce önemli mi?

O Başkanın sizi temsil ettiğini söyleyebilir misiniz?

Mümkün değil!

Zaten Başkan rozetini çıkarmış, İYİ Parti Nazilli’yi çoktan kaybetmişti!

Bugün malumun ilanı oldu.

Özcan AK Parti rozeti taktı diye İYİ Partililerin sızlanması boşuna.

***

Kürşat Engin Özcan transferinin diğer iki kaybedeni Ali Çankır ve AK Parti Nazilli’nin mevcut yöneticileridir.

Onlarla ilgili de yazacak çok konu var.

Bunları daha ayrıntılı işleyebilmek adına, bir sonraki yazıda ele alacağız.

Şimdilik hoşçakalın.

köşe site