Yeni doğan bebeğin beslenmesinde anne sütü çok önemli bir yere sahiptir. Her memelinin sütü kendi yavrusunun büyüme hızı ve sindirim özelliklerine uygundur. İneğin yavrusu, koyunun ve diğer süt üreten memelilerin yavruları doğduktan hemen sonra iki ayakları üzerinde durabilirler. İnsan yavrusu ise bu aşamaya ancak bir yılın sonunda ulaşır. Buna göre hayvan sütlerinin birleşimi birçok yönden insan sütünden farklılık gösterir. Bu farklılıkların başında büyümede temel olan protein ve mineraller gelir. İnek sütünün protein içeriği insan sütünün iki katı, kalsiyum, magnezyum gibi iskelet yapısını oluşturan mineraller 3 kat daha fazladır. Minerallerin böbrekler üzerindeki yükü de 3 kat daha fazladır. Dolayısıyla bu yükü böbrek kaldıramaz. Bunun yanında, temel enerji kaynağı olan yağ hayvan ve inek sütünde yaklaşık aynıdır. Sütün karbonhidratı olan laktoz ise insan sütünde daha çoktur.

Anne Sütünün İnek Sütünden Farkı

İnsan ve hayvan sütündeki yağın bileşimi farklıdır. Büyüme, özellikle beyin gelişiminde önemli yer tutan elzem yağ asitlerinin miktarı insan sütünde hayvan sütünün 8 katı kadardır. Bunlardan işlevsel olan omega 3 yağ asitlerin insan sütünde bulunurken hayvan sütünde bulunmaz. İnsan sütündeki omega 3 yağ aitlerinin miktarı annenin beslenmesiyle yakından ilgilidir. Balık, kanol yağı, ceviz, yeşil yapraklı sebzeleri çok alan annenin sütünde omega 3 yağ aitleri, bunları az alanlardan daha yüksektir. İnsan sütündeki yağın sindirimi kolaydır. İnsan ve hayvan sütündeki protein de farklıdır. İnsan sütünde süt katılaştığında sulu kısma geçen, ısıtıldığında çabuk katılaşan proteinler daha yüksek oranda bulunurken, hayvan sütünde daha büyük molekül yapıdaki kazein proteini bulunur. İnsan sütünün proteini %100 beden proteinine dönüşürken hayvan sütünde bu oran %90 civarındadır. Bu nedenle insan sütü “örnek protein kaynağı” sayılır. Hayvan sütündeki bir tür protein alerjik özellik taşır.

İnsan sütünün hayvan sütünde olmayan başka başka özellikleri de vardır. Bunlardan biri, zararlı mikroplara karşı koruyucu öğeler içermesidir. İnsan sütünde bulunan ve mikroplara karşı etkinlik gösteren koruyucu öğeler bebeğin korunması için büyük önem taşır. Mikroplara karşı yeni doğan bebeği koruyan koruyucu öğelerin yoğunluğu, doğumla birlikte salgılanmaya başlayan ağız sütünde, daha sonra salgılanan sütten daha yüksektir. Ağız sütü bu özelliklerden dolayı, daha koyu kıvamda ve koyu limon sarısı renktedir. Yeni doğmuş korunmasız yavrunun bu sütü alması, onu çevre koşullarına alışıncaya kadar mikroplardan korur.

Bebek sütü emerek alır. Gebelik sırasında anne memesi süt üretmeye hazırlanır. Bebek annenin memesiyle temas edince hazırlanmış olan meme süt salgılamaya başlar. Bu nedenle doğumdan sonra anne kendini toparladığı anda, beklemeden emzirmeye başlamalıdır.

Emzirme anne sağlığı yönünden de önemlidir. Emzirme süt birikmesiyle memede oluşabilecek sorunları önler. Emziren kadınlarda meme kanserinin emzirmeyenlere göre daha az görüldüğü araştırmalarla belirlenmiştir.