MANİSA (AA) - Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasına ilişkin Yargıtayın bozma kararının ardından 4 sanığın yargılanmasına Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Şehit madencilerin yakınları ve avukatlar, mahkeme salonuna dönüştürülen Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezine, kimlik kontrolü ile alındı.

Bozma kararı sonrasında görülen ikinci duruşmaya sanıklar Can Gürkan, Adem Ormanoğlu, Efkan Kurt ve Haluk Evinç, farklı adliyelerden SEBGİS aracılığıyla katıldı.

Mağdur avukatlarından Nergiz Tuba Aslan bilirkişi raporunda Acil Durum Planı Yöneticisi olarak görünen ancak savunmalarında bundan habersiz olduğunu belirten Haluk Evinç'in ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Aslan, olay günü sergilediği davranış ve verdiği kararların da Evinç'in Acil Durum Planı Yöneticisi olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.

Sanık Haluk Evinç'in, olay günü maden ocağı içindeki hava akışının ters istikamette verilmesi yönünde kararı veren heyetin içinde olduğunu da ileri süren Aslan, bu karar konusunda ek bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti.

Mağdur avukatlarından Can Atalay da soruşturmanın genişletilmesini istedi.

- Reddi hakim talebi

Mahkeme heyeti, ailelerin avukatlarının her iki talebi de kabul etmedi.

Verilen aranın ardından mağdur avukatları, mahkeme heyetinin objektifliğini yitirdiğini, dava hakkında yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadığını savunarak "reddi hakim" talebinden bulundu.

Mahkeme başkanı, reddi hakim talebine ilişkin sunulan gerekçelerin somut delile dayanmadığını belirterek, talebin reddine karar verdi. Başkan, avukatların 7 gün içinde bu karara karşı Manisa'daki nöbetçi ağır ceza hakimliğine itiraz edilebileceğini bildirdi.

- Şehit madencilerin yakınları konuştu

Şehit madencilerin yakınları duruşmada söz aldı.

Şehit madencilerden Ali Kavas'ın eşi Gülten Kavas, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, mahkeme heyetinden adil bir karar vermesini istedi.

Şehit madenci Mustafa Kaya'nın eşi Naciye Kaya da olaydan sonra çocukların bayramları ve doğum günlerini babaları olmadan hüzünle geçirdiğini dile getirerek, "Eşlerimiz, evlatlarımız geri gelmeyecek. Buradan adil ve caydırıcı bir ceza çıkacağına inanmıyoruz. Bizim yakınlarımız toprağın altındayken suçlular dışarda ellerini, kollarını sallayarak özgürce dolaşıyor. Bizim çocuklarımız yetimken, onları çocuklarının elinden tutup geziyorlar." dedi.

- Avukatın sözleri tepkiye neden oldu

Madenci yakınlarından sonra sanık avukatları söz aldı.

Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök'ün savunmaları sırasında, "Sabahtan beri mağdur edebiyatı yapılıyor" sözleri salonda tepkilere yol açtı.

Mahkeme başkanı madenci yakınlarını ve avukatlarını sakinleştirmeye çalışırken bazı madenci yakınları salonu terk etti.

Yargılama sonunda mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 14 Haziran'a erteledi.

- Duruşma sonrasında tepki

Duruşma sonrasında Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapan madenci ailelerinin avukatlarından Can Atalay, davaya siyasetin bulaştığını öne sürerek, "Biz 14 Haziran’da yine Akhisar’da olacağız. 'Soma’yı unutursak kalbimiz kurusun' diyen herkesi buraya bekliyoruz.” dedi.

Duruşmayı CHP Manisa milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen ile takip eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de 14 Haziran'da tüm sivil toplum kuruluşu temsilcilerini ve duyarlı vatandaşları davayı izlemeye davet etti.

- Olay ve süreç

Soma'da 13 Mayıs 2014'te, 301 maden işçisinin ölümü, 162'sinin yaralanmasıyla sonuçlanan facianın ardından Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik tutuklanmıştı.

Açılan davada, tutuklu 5 sanık ile tutuksuz yargılanan vardiya amirlerinin "olası kasıtla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Tutuksuz sanıklar hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri iddiasıyla aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edilmişti.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının, şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava da 2017 Ocak'ta ana davayla birleştirilmişti.

Davanın 11 Temmuz 2018'deki karar duruşmasında, 5 tutuklu sanığın 15 yıl ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına, 9 sanığın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 37 sanığın ise beraatine karar verilmişti.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, davada yerel mahkemenin 5 tutuklu sanığa verdiği 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde bulmuştu. Daire, şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan'ın ise yurt dışı yasağı konularak tahliye edilmesine karar vermişti.

- 4 sanık yeniden yargılanıyor

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 20 Ocak'ta yerel mahkemenin kararıyla ilgili yaptığı temyiz incelemesinde Can Gürkan, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt'un "bilinçli taksir derecesinde kusurları bulundukları" gerekçesiyle haklarında verilen kararları bozmuştu. Haluk Evinç'in yargılanmasındaki eksiklerin giderilmesi gerektiğini de belirleyerek yeniden yargılanmasına hükmetmişti.

Şirketin yönetim kurulu başkanının da aralarında bulunduğu 4 sanık, Yargıtayın bozma kararının ardından 13 Nisan'da Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanmaya başlanmıştı.