Nazilli’de yüksek ateş ve karın ağrısı şikayetiyle gittiği özel hastanede hayatını kaybeden 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın ailesi, kızlarının ölümünde ihmali olduğunu iddia ettikleri hastaneden davacı oldu.

Nazilli’de yeni yılın ilk günü yüksek ateş ve karın ağrısı şikayetiyle özel bir hastaneye giden 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın hastanede hayatını kaybetmesi nedeniyle ailesi tarafından şikayette bulunuldu. İhmal iddiası ile pazartesi günü akşam saatlerinde Nazilli Adliye Sarayına gelen Dilvin Ak’ın annesi Fadime Akoğlu ve dedesi Servet Akoğlu, avukatı Safa Bağış aracılığıyla özel hastaneye dava açtı.

Torununa, çocuk doktorunun uyarısına rağmen genel cerrahın isteğiyle 18 yaşından küçüklere uygulanmaması gereken bir iğne vurulduğunu öne süren Akoğlu, torununun ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini iddia ederek, dava açtıklarını söyledi.

Dede Servet Akoğlu ve anne Fadime Akoğlu ile birlikte Nazilli Adliyesi çıkışı ailenin avukatı Safa Bağış, aile adına bir açıklama yaptı.

Bağış açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kızımız Dilvin Ak için buradayız. Sağolsun Başsavcımız makamında bizleri kabul etti. Bazı çekincelerimiz ve taleplerimiz vardı. Kendisi bizi en iyi şekilde dinleyip not aldı. Acılı ailemize de bir nebze olsun acısını hafifletti. Asıl gelme amaçlarımızdan biri de bir iki gün önce ilgili hastanenin basın bildirisini okumuştuk burada gerekli özenin gösterildiği ile alakalı bir bildiride bulunmuşlar.

Yaptığımız incelemelerde görüyoruz ki bu özenden bahsedilemiyor. 31 Aralık günü Dilvin Ak 19.30’da hastaneye giriş yapıyor tahmini olarak ve sabah saatlerinde hayatı son buluyor. Bu süreç içerisinde çeşitli tomografiler, tahliller, çeşitli incelemelere giriyor ve aileye açık bir şekilde 'kızınızın bir şeyi olmadığı' ifade edilmiştir. Burada da akla bir soru gelmektedir ve aslında çok da acı bir soru bu. Bir teşhisiniz yokken 13 yaşındaki bir kız çocuğuna nasıl müdahalede bulunuyorsunuz? Bizim kızımıza 10’a yakın serum vermişler ve en son 18 yaşından küçüklere uygun olmayan bir iğne yapılmış sabah saatlerine kadar ki yarım saat içerisinde solunumu kesiliyor. Burada gerekli özenin olduğundan bahsedemeyiz maalesef. Bunun tabi takipçisi olacağız.”