İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, TBMM Genel Kurulunda konuşma yaptı. TÜİK tarafından hazırlanan veriler âdeta müjdeymiş gibi sunuldu, diyen Sezgin, "Ekonomi bütün unsurlarıyla giderek uçuruma doğru yuvarlanırken iktidar vatandaşı muhtelif yöntemlerle oyalamaya devam ediyor" dedi.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Sezgin Meclis Genel Kurulunda gündemi değerlendirdi. TÜİK rakamlarını, ekonomik göstergeleri eleştiren Sezgin, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili hedeflere ulaşılamadığını belirtti. 

Sezgin Meclis'te yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: 

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gümrük Kanunu'yla ilgili yeni düzenleme dış ticaretimizin geliştirilmesine ne katkı sağlayacak onu tam göremiyoruz. Ancak dış ticaretimizin durumu hiç de iç açıcı değil, bunu berrak şekilde görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Sayın Ticaret Bakanı TÜİK tarafından hazırlanan verileri kamuoyuyla paylaştı ve bu rakamlar âdeta müjdeymiş gibi sunuldu. Birkaç gün önce yayınlanan 2019 yılı dış ticaret beklenti anketine göre son çeyrekte ihracat beklentisi bir önceki çeyreğe göre yüzde 14 düşmüş durumda. Yani dış ticarette söz sahibi olan firmaların yakın geçmişe ve mevcut duruma ilişkin değerlendirmeleri olumsuz olduğu için gelecek döneme yönelik beklentileri de düşmüş durumda. Nitekim geçen hafta TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre ağustos ayında dış ticaret açığı yüzde 1,2 artarak 2,5 milyar dolar şeklinde gerçekleşti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat rakamları ise 2019 Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,5 azaldı; buna karşılık, ithalat yüzde 0,4 arttı. İhracatın niteliğine baktığımızda ortaya çıkan manzara daha da vahim, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayisi ürünleri ihracatı içindeki payı sadece yüzde 3 yani bugün karşımızda 19'uncu yüzyılda sanayileşmeyi ıskalayan Osmanlı dönemine benzer bir ekonomi anlayışı var. Ekonomi bütün unsurlarıyla giderek uçuruma doğru yuvarlanırken iktidar vatandaşı muhtelif yöntemlerle oyalamaya devam ediyor. Bu sırada da gizli bir IMF programı uygulandığı izlenimi giderek güçleniyor. Geçtiğimiz haftalarda verdiğim bir soru önergesinde iktidarın özellikle pamuk politikasından yola çıkarak 1999 yılındaki IMF stand-by anlaşması ve 2002 yılında Dünya Bankasıyla imzalanan bir anlaşmaya paralel bir tarım politikası uygulandığını belirtmiştim. Önergemden birkaç gün sonra açıklanan Yeni Ekonomi Programı, sadece tarımda değil, ekonominin genelinde gizli bir IMF programı uygulandığı kanaatini kuvvetlendirdi. İki hafta önce açıklanan IMF Türkiye raporunda belirtilen önerilerin programda hemen hayata geçirildiğini gördük. Açıklanan programa göre, ücret artışları beklenen enflasyona göre yapılacak, asgari ücret ve memur maaşı artışlarında enflasyon beklentisi düşük olacak" 

2011 KOŞULLARINI ARIYORUZ, BU HEDEF NE YAZIK Kİ ŞİMDİLİK ÇOK UZAKLARDADIR"
"Sayın milletvekilleri, İYİ PARTİ'nin ordumuzun Barış Pınarı Harekâtı'na dair tutumu malum. Ordumuz, iktidarın 2011 Ağustos ayından beri izlediği berbat ve mağlup Suriye politikasının hasarını kısmen onarmak için üzerine düşeni yaptı. Ancak bugün bazı sözcülerin ifade ettiği gibi, ABD ve Rusya'yla varılan mutabakatlara zafer demek düpedüz büyük bir hatadır. O metinlerde olumlu bazı unsurlar olabilir ama aslında bu görüşmeler ve mutabakatlar yanlış Suriye politikasının mağlubiyetini, millî güvenliğimiz üzerinde yarattığı cumhuriyet tarihinin en büyük tehditlerini, zararlarını hafifletme çabalarıdır. Bunu sınırımızın başına uzaklardan gelmiş devletlerle ve onlara tabi olarak yapıyoruz maalesef. Olay budur, süreç de bitmemiştir. Süreç devam ederken zafer naraları ayrıca zararlıdır. 2011 koşullarını arıyoruz, bu hedef ne yazık ki şimdilik çok uzaklardadır"