Evdekal sürecinde evde ailece ve karı koca geçirilen vaktin artması, aile içi çatışmaları da beraberinde getirdi. Üzücü haberler alıyoruz, istatistikler aile içi şiddetin % 30 arttığını gösteriyor. Bu sebeple evlilik ilişkileri ile ilgili yazmaya karar verdim.

Harvard Üniversitesi’nde yapılan 75 yıllık boylamsal bir araştırmaya göre, bizleri sağlıklı ve mutlu kılan tek şeyin “iyi ilişkiler” olduğu tespit edildi. Kişilerin cinsiyeti, sosyoekonomik düzeyi, yaşı ne olursa olsun bu sonuç değişmiyor. Hayatınızda güvenebileceğiniz insanlar varsa, sinir sisteminiz rahatlıyor, duygusal ve fiziksel acılarınız daha kolay diniyor.

Dolayısıyla ne kadar çok arkadaşınız olduğu veya çok büyük bir aşk yaşamanız değil, yakın ilişkilerinizin niteliği önem arz ediyor. Bu niteliği belirleyen de güven ilişkisi, ilişkinin derinliği. Çevrenizde kendinizi rahatlıkla açabileceğiniz, sizi tanımaya istekli, yargılamayan, olduğunuz gibi kabul eden insanlar olması; zor duygular ve stres etkenleri ile baş etmenize yardım ediyor, sizi güçlü hissettiriyor.

Eşiniz sizin en yakın arkadaşınız, en yakın akrabanız. Ancak evlilik ilişkisi yanlış anlama, suçlama, çatışma potansiyelinin en yüksek olduğu ilişki türü. Eşlerden biri yaşadığı duyguları ifade edemediği veya diğer eş tarafından duyguları anlaşılmadığı takdirde öfkeli tepkiler ortaya çıkar. Eşler birbirlerini düşüncesizlik ve anlayışsızlıkla suçlamaya başlar. Böylece ilişki kısır döngüye girer; bu döngünün asıl sebebi de “yanlış anlama”dır. Güvensizlik sebebiyle eşin davranışları daha çok olumsuz açıdan değerlendirilir. Eş beklemediği bir davranışla karşılaştığında “beni sevmiyor”, “bana değer vermiyor”, “beni önemsemiyor”, “bana saygı duymuyor”, “çok değişti“ “duygularımı anlamıyor” gibi yorumlar yapabilir. Bu yorumlar genellikle hatalıdır.

Bilmeden bu hatalara düşmemek için eşinizle açık konuşmak, onun anlamasını beklemeden duyguyu paylaşmak, herhangi bir belirsizlik olduğunda soru sorarak anlamaya çalışmak iyi bir başlangıç olacaktır. Hoşunuza gitmeyen herhangi bir tutum karşısında, onu bencil, düşüncesiz gibi sıfatlarla itham etmek yerine, daha masum ve gerçekçi açıklamaları bulmaya çalışın. Eşinizi en güvendiğiniz destekçiniz olarak görmek, onunda sizi öyle görmesini sağlamak elinizde. Eşinize karşı ilgili, şefkatli ve anlayışlı olun. Birer iş ortağı gibi geleceğe dair hedefler koyun, gündelik işler için adaletli ve mantıklı bir iş bölümü yapın. Uzlaşmayı bilin, ama her konuda uzlaşamayacağınızı kabul edin.

Kendinizi hem eşinizi mutlu edecek kaynakları daha iyi anladıkça ilişkinizi daha da zenginleştireceksiniz.

Birbirinizi yol arkadaşı, sırdaş ve dost olarak görebildiğinizde daha doyurucu ve mutluluk verici bir ilişki yaşama şansınız artacak.