Türkiye’de  maddi ve manevi açıdan desteklenmeyen hayaller gerçekleşmiş olsa dahi sürdürülebilirliği ne yazık ki uzun ömürlü olmuyor.

Bunun çözümü için birkaç kişi ya da kurumu değil sistemin eleştirisi ve onarımı yapılmalı.

Gazeteciliğe veda etmemde büyük pay sahibi olan bu sorunlar ne yazık ki binlerce gencin hayallerinden vazgeçmesine neden oluyor.

Birkaç cümle de gazetecilik mesleği için yazıyorum.

Tıp eğitimi almadan doktor olamazsınız. 

Hukuk eğitimi almadan avukat, hakim, savcı olamazsınız. 

Gazetecilik ise böyle değil. Toplumun her kesiminden vatandaş önünde hiçbir yasal engel olmadan gazeteci olabiliyor. 

Yetmezmiş gibi birçok kişi bu işten hem itibar hem para kazanıyor. 

Bırakın ceza almayı üstüne ödüllendiriliyor. 

Kazanan kadar kazandıranın da suçu olduğu ve günden güne 'mesleğin itibarını kaybetmesine' neden olan 'kaos' ortamı umuyorum gerçek gazetecilerin daha fazla emeğini çalmaz. 

Tüm bunları 4 yıl gazetecilik eğitimi aldığım için değil 'emek verdiğim' için söyleme hakkım olduğunu düşünüyorum.

Her zaman aile sıcaklığında çalışma fırsatı sunan Aydın Kulis Gazetesi imtiyaz sahibi Naci Eriş başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler. 

Mesleğim aracılığıyla tanıştığım birçok kişiye de teşekkürü borç bilirim. 

Sağlıcakla, adaletle ve emekle kalın.