Eşimin geçen ay ehliyet alması nedeniyle, uzunca bir süre sürücü kurslarının eğitim alanı olarak kullandığı Aydın-Muğla karayolunda vakit harcadım. O günlerde gördüğüm bazı eksikleri yazmayı düşünüyordum ki hafta sonu biri usta öğretici olmak üzere 4 kişinin yaralandığı ciddi bir kaza meydana geldi. Bundan yaklaşık 2 yıl önce de Savrandere yakınlarındaki kazada, bir usta öğretici hayatını kaybetmişti. Yazmak artık elzem oldu. Trafikte bir sözümüz var; ‘Ehliyeti bakkaldan mı aldın?’ diye. Bırakın bakkalı, bu koşullarda Oxford’dan alsanız yine fark etmez. Niye mi? Hatayı, iki ana temel üzerinde somutlaştırabiliriz. 1 – Sürüş eğitimlerinin yeri. 2 – Eğitimlerin şekli. *** Efeler’de eğitimler Aydın-Muğla karayolunda, Otogar Kavşağı yakınlarında başlayıp Savrandere Mahallesinden ring yapılarak gerçekleştiriliyor. Burası Bodrum-Fethiye ve Marmaris gibi turizm noktalarına gidiş güzergahında olduğu gibi, Çine, Yatağan ve Milas gibi madencilik bölgelerinden taşımacılık yapan yüksek tonajlı araçların sık kullandığı bir yol. Sürücü adayları, teorik derslerin ardından bu yolda direksiyon dersi alıyor. Alın size pimi çekilmiş bomba! Sürücü kurslarına ya da sürücü adaylarına diyecek bir şey yok. Onlar, neresi gösterildiyse orada eğitim yapıyor. *** Bildiğim kadarıyla, Efeler’de, sürüş eğitimi yapılacak bir alan yok. Oysa sürücü adaylarının katıldıkları sınavdan birkaç gün sonra unuttukları ve (olası bir kazadan sonra yaşayacakları panik de düşünülürse) sağlık ve motor derslerinin hiç kullanmayacakları bazı kısımlarının yerine, direksiyon derslerini artırmak gerekmez mi? Daha direksiyon tutmayı bilmeyen sürücü adayına, bujiyi öğretmek saçma değil mi? Kaza yaptığında heyecandan telefonun kilidini açamayacak olan kişiye (ki çok doğaldır) kalp masajı öğretmek yerine, fren-debriyaj-gaz çalışması yaptırmak gerekmez mi? Adaylar önce trafiğe kapalı bir alanda eğitim alsa; dur kalk, debriyaj, vites değiştirme, direksiyon hakimiyeti, şerit değiştirme ve park etme gibi konulara biraz aşina olduktan sonra trafiğe çıksalar olmaz mı? Şimdi bu imkan olmadığı için, sürücü adayları güzergahı ezberleyerek sınavı geçmeye çalışıyor. E haliyle, beklenmedik bir olay karşısında refleks gösteremiyor. Hele ki şehir içine girdiklerinde, zaten karmaşık olan trafik içerisinde tıkanıp kalıyor. Ehliyet sınavlarıyla ilgili acilen düzenleme yapılmalı. Teoriden ziyade pratiğe önem verilmeli. Aydın özelinde ise ilçeye yeterli bir parkur kazandırılmalı ve adaylar keşmekeşin içine itileceğine, en azından heyecanlarını yenip araçlarına aşina oluncaya kadar burada çalışmalı. Tüm sürücü kursu camiasına geçmiş olsun.