Aydın Barosunda son yılların en heyecanlı genel kurulu tamamlandı.

Öncelikle avukat camiasına hayırlı olmasını diliyorum.

Seçim öncesinde ‘tek adamlık’ ve ‘gelenek’ vurguları etrafında yaşanan tartışmalara rağmen, çoğunlukla eleştirileri yöneltenlerin olgunluğu sayesinde, büyük bir gerilim yaşanmadı.

Elbette bu güzel tarafı.

***

Baro seçimlerinden hem kazananlar hem de kaybedenler açısından çıkarılacak dersler olduğuna inanıyorum.

Seçimi kaybeden başkan adayları özeleştirilerini yapacak, Aydın Barosuna ve meslektaşlarına, yönetimde olmasalar da ellerinden gelen katkıyı sunacaklardır.

Üçüncü kez başkanlığa aday olduğunda ‘Son kez adayım’ demesine rağmen dördüncü kez Başkanlık için yarışan ve kazanan Av. Gökhan Bozkurt’un ise ‘tek adamlık’ ve ‘ego’ eleştirileri ile ilgili ne yapacağını ise tam kestiremiyorum.

Neden mi? İzah edeyim.

***

Polis/Adliye muhabiri kökenli olmam nedeniyle, avukat camiasını yakından tanırım.

Aydın Kulis Gazetesi olarak da Aydın Barosu seçimlerini en yakın takip eden yayın organlarından biriydik.

Seçim sürecinde baro başkan adayları ile röportajlar yaptık, açıklamalarını haberleştirdik.

Sadece başkan adaylarına değil, Yönetim Kuruluna aday olan avukatlara da sayfamızda yer verdik.

Aynı şekilde, mevcut Başkan ve Aday olan Av. Gökhan Bozkurt’a da söz hakkı tanıdık.

Ancak kendisi röportaj vermekten ısrarla kaçındı, mesafeli durdu.

Gerekçesi ise şuydu;

“Ben Aydın Barosunu kamuoyu önünde polemik malzemesi yapmam!”

Bu gerekçeyi haklı bulabilirdik ama nasıl?

- Av. Gökhan Bozkurt, yönetiminde yer almayı düşlediği Türkiye Barolar Birliği aleyhindeki tüm açıklamalarını yerel basına servis ettirmeseydi, o zaman haklı olduğunu düşünebilirdik.

- Av. Gökhan Bozkurt, yerli yersiz, haklı haksız her konuda görüş belirtip, kişisel öne çıkma çabasıyla Aydın Barosunu siyasi polemik konusu yapmasaydı, pek tabi ki haklı olduğunu söyleyebilirdik.

Ama maalesef olmadı.

***

Av. Gökhan Bozkurt, seçimi kazandığı anlaşıldıktan sonra bir basın kuruluşuna verdiği röportajda, isim vermeden Aydın Kulis’in haberine atıf yaparak, “Baroda kaos varmış gibi göstermek isteyenler var” ifadesini kullandı.

Haberin başlığını hatırlatarak, “Avukatların bana kırmızı kart gösterdiğini söylüyorlar ama sonuçtan anlaşılacağı üzere, kırmızı kart değil, yeşil ışık yakmışlar” diyebiliyor.

Yani anlıyoruz ki, Bay Başkan hukuk savaşçılığından sonra haber editörlüğüne de başlamış.

Oysa, ‘Yahu ben 3 dönemdir başkanım. Benim önergem Genel Kurulda ret yiyor. Nerede yanlış yaptık’ demesini beklerdim.

Demek ki Bay Başkan, farklı konularla ilgilenmekten, avukatların sorunlarını anlayamayacak duruma gelmiş.

Elbette günlük yaşam ile seçim farklı şeyler.

Seçimler kazanılır ya da kaybedilebilir.

Bay Başkan belki, “Dördüncü kez kazandım, n’aber” diyecektir ancak hatırlatmakta fayda var;

- Aydın Barosunda oy kullanma hakkına sahip bin 428 avukattan 519’unun oyuyla, yani sadece yüzde 36’lık oranla seçimi kazandı.

- ‘Gelenek’ tartışmasının patlamasına neden olan fotoğraftakilerin neredeyse yarısı, yönetiminde yer alamadı.

Yani liste dağıldı!

***

Sayın Başkan bundan sonraki süreçte gazete editörlüğü yapmak yerine, en azından 6 yıl önce söz verdiği gibi, Aydın Barosuna yeni bir bina yaparsa, zihinlerde daha farklı iz bırakacaktır.

Bizden söylemesi…