Aydın’da son dönemde etkili olan soğuk hava ile birlikte yüksek kesimlerde görülen kar ile alçak kesimlerdeki yağmur yağışları üreticileri bir nebze olsun rahatlatırken, barajlardaki doluluk oranının yükselmesine çok etki etmedi. Bu durum üreticileri endişelendirirken, Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, sulama sezonunda suya en fazla ihtiyaç duydukları anda barajların dolu olması gerektiğini, Mart ayında görülebilecek yağışlarla barajların dolmasını beklediklerini açıkladı.

“SU BİZİM İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR EMTİA”

Suyun kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Kendirlioğlu, “Su var hayat var, su yok hayat yok. Menderes Nehri, Menderes Ovası diye adlandırdığımız ovanın can damarı. Burada su olursa biz üretime devam ederiz ama burada su akmazsa bizim topraklarımız hiçbir işe yaramaz. Bu tamamen ürün deseninin değişmesine de neden olabilir” dedi.

“SULAMA SEZONUNDA SUYU KULLANIYORUZ”

Sulama sezonunda suya ihtiyaçları olduğunu söyleyen Kendirlioğlu, “Bizim sulama sezonumuz Nisan’ın 15’inde başlar, Eylül ayının 15’lerine kadar devam eder, ortalama bu şekildedir. Bizim için su şu anda çok elzem bir konu değil, çünkü sulama sezonu içerisinde değiliz. Sulama sezonunda biz suyu kullanıyoruz, su bize o zaman lazım. Bugün yağmurlarla karla, yağışla, barajlarımızın dolması ve sulama sezonunda bizim suya en fazla ihtiyaç olduğunda o barajlar sayesinde sulamayı yaparız” diye konuştu.

“MART AYINDA YAĞIŞLAR BEKLİYORUZ”

Başkan Kendirlioğlu, Aydın’daki barajlarda yeterli su seviyesinin olmadığını ifade ederek, “Aydın’da bizim yağış sezonumuz, Aralık ile Mart ayları arasında en fazla yağmurumuz düşer ve barajlar dolmaya başlar. Ama şu an itibariyle barajlarımız dolu dersek yanlış söylemiş oluruz. Mart ayında da yağışlar bekliyoruz. Eğer bu yağışlar ortalama bir şekilde yağarsa, sulama sezonunda çok fazla sıkıntı çekmeyiz diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

“VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇMELİYİZ”

Türkiye’nin aslında su zengini bir ülke değil, hatta su fakiri bir ülke sayılabileceğini belirten Başkan Kendirlioğlu, "Mevcut suyumuzu çok itinalı bir şekilde kullanmamız gerekir ki yetsin. Vahşi sulama dediğimiz yöntemden artık yavaş yavaş vazgeçmeliyiz. Zaten ileri ki dönemlerde bu bir zorunluluk haline gelecek. Daha çok damlama, basınçlı sulamalar devletimizin sağladığı kredi kolaylıkları ve yardımları ile yaygınlaşacak. Buna tabi hemen hızlı bir şekilde geçiş yapılması söz konusu değil. Yavaş yavaş çiftçilerimiz gördükçe, tecrübe ettikçe kendiliğinden bu sulama yöntemlerini tercih edecektir" dedi.

“MENDERES’TE AKAN SU YÜREĞİMİ SIZLATIYOR”

Gelecek kuşakların suya hasret kalmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen Kendirlioğlu, “Şu anda Menderes Nehri'nde su akıyor. Gerçekten de güzel akıyor ama bu benim yüreğimi sızlatıyor. Neden, yazın suyun bir damlasına muhtaç olabiliriz. Teknik anlamda bu konuyu çok iyi bilemem ama, bu suyun tekrar barajlara basılması, depolanması ile ilgili bir şeyler yapılabilir mi, yetkililer değerlendirir. Ama şu net ki önümüzdeki yıllarda 40-50 yıl sonra belki torunlarımız bu suya hasret kalabilirler. Onun için bugünden bunun tedbirleri alınabilirse çok daha güzel günler bizi bekleyecek” diye konuştu.