(İSMAİL ÖRS)  Kısmi felç geçiren Eker, 21 yılda 15 kez ameliyat oldu. Eker’i ameliyat eden Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Mehmet Turgut, hastalığa dair önemli detayları anlattı. 


Efeler’de yaşayan 49 yaşındaki Hakan Eker, 2001 yılında artan bel ağrıları nedeniyle Aydın Atatürk Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan araştırmalarda omurgasında kist tespit edilen Eker, ameliyata alındı. Hastalığın kesin tanısı serolojik kan testleri yada  bu hastamızda olduğu gibi ameliyatta çıkarılan kistin patolojik incelemesi ile konulmaktadır
Test sonuçlarına göre Eker’e, genellikle köpek dışkılarında bulunan ve hastalığı taşıyan parazitleri barındıran yumurtaları dolaylı yoldan tüketenlerde görülen, Kist Hidatik hastalığı teşhisi konuldu. 
Geçirdiği operasyonun ardından 3 yıl normal hayatına devam eden Eker’in rahatsızlığı 2004 yılında nüksetti. Eker yeniden ameliyata alındı. Bu tarihten sonra hastalığına dair şikayetleri artan Eker, 2016 yılında geçirdiği ameliyattan kısa süre sonra hastalığına bağlı olarak yürüme yetisini kaybetti ve kısmı felçli olarak hayatını sürdürmek zorunda kaldı.
Eker, bugüne kadar 21 yılda 15 kez ameliyat masasına yattı ancak hastalıktan kurtulamadı.
“ZOR GÜNLER GEÇİRDİM, AİLEMLE HAYATA TUTUNDUM”
Yaşadığı zorlu süreci anlatan 49 yaşındaki Hakan Eker, “Hastalık nedeniyle 2 ya da 3 yılda bir ameliyat olmak zorunda kaldım. Bugüne kadar 5 kez Aydın Atatürk Devlet Hastanesi, 2’şer kez Ege Üniversitesi Hastanesi ve 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi, 6 defa da Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’nde operasyonlar geçirdim. Tekstil işçisi olarak çalışıyordum. Malulen emekli oldum. 2016 yılındaki ameliyattan kısa süre sonra yürüme yetimi kaybettim ve kısmı felçli olarak yaşıyorum. Bir süre psikolojik destek aldım. Zor günler geçirdim. Ailemin desteğiyle hayata tutundum. Eşim ve kızıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. 
“HASTALIK ÇOK SİNSİ” 
Hakan Eker’in son ameliyatını gerçekleştiren Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Mehmet Turgut, hastalığa dair önemli ayrıntıları anlattı. Turgut, “Ameliyatta benimle birlikte olan ekibimdeki Doktor Sinan Sağıroğlu, Doktor Ozan Işık ve Doktor Menekşe Aygün’e teşekkür ederim. Sinsi bir parazit hastalığı. ‘Beyaz kanser’ olarak biliniyor. Parazitin esas kaynağı köpekler. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insana bulaşır. Yumurtalar çok canlıdır ve bir yıl kadar yaşayabilir. Yumurtalar hayvanların ayakları ile rüzgar ve yağmurla yayılabilir. Hastalık, çiğ ve yeteri kadar temizlenmeyen sebze ve meyveler ile kirli içme sularından bulaşabilir” diye konuştu. 
“TEŞHİSİ ZOR”
Hastalığın teşhisi hakkında  bilgi veren Prof. Turgut, “Beyaz Kanser’in net bir belirtisi yok. Hakan Eker’in bel ağrısı şikayetiyle başladığı süreçte, tekerlekli sandalyeye mahkum olarak yaşıyor. Vücudunuzun her yerinde olabiliyor. Öncelikle doktorunuzun şüphelenmesi gerek. Daha sonrasında ise radyolojik görüntüleme teknikleri ve özel kan testi ile ortaya çıkıyor. Veterinerlerde meslek hastalığı olarak da karşımıza çıkıyor. Bazı durumlarda dokunma yöntemiyle de bulaşabiliyor.  Hayvancılıkla uğraşan toplumlarda daha çok ortaya çıkan bir rahatsızlık” şeklinde konuştu.  
“İLK AMELİYAT HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Hastalığın teşhisinin ardından ilk ameliyatın hayati önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Turgut, “İlk ameliyatta özel bir yöntem ile kitle dışarı çıkartılmalı. Tek bir yumurtanın içerisinde binlerce parazit bulunuyor. Kitle zarar görürse bu parazitler vücudun her yerine dağılır ve temizlemek imkansız hale gelir. İlaç desteği ile büyümesini engelleyebilirsiniz fakat durduramazsınız. Kitle, İlk operasyonda zarar vermeden çıkartıldığında tedavisi mümkün olur” dedi. 
Hastalıktan korunmak için günlük hijyen kurallarına uyulması gerektiğini vurgulayan Turgut, sebze ve meyvelerin de yeterince yıkanmadan tüketilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.