İnsanın en iyi dostu aynalardır bilir misiniz?
Çünkü asla yalan söylemezler.
Görünen köy gibidirler; kılavuza asla ihtiyaç duymazlar. Şu sıralarda da Türkiye’de yurdum insanının tamamen şöyle bir aynadan kendine bakma zamanının geldiğini düşünüyorum.
Muhalefeti ve iktidarı destekleyenler hep beraber, berber misali saçları şöyle bir önümüze dökelim, ak mı kara mı bir görelim.
Katıra ‘Baban kim?’ demişler, ‘eşek’ demeye utanmış ‘Dayım attır’ demiş.
Allah aşkına ‘dava adamıyız’ diyoruz hepimiz kendimizce.
Gerçekleri konuşmaya gelince sus pus oluyoruz ortam gereğince.
Hali hazırda yaşamak isteyen, dışa bağımlı bir topluma dönüştürülmeye çalışılıyoruz. Altı bin liralık cep telefonlarının en çok satıldığı dördüncü ülke oluyoruz. Bayram tatili dokuz gün oluyor, doluluktan rezervasyon yapacak otel, Bodrum’a uçak bileti bulamıyoruz. Bir maça girmek için binlerce lira ödüyor, günlerce futbol konuşuyoruz. Öyle de böyle de uyutulmaya çalışılıyoruz.
Pembe düşlerden uyanalım artık, tehlike çanları bizim için çalıyor. Uyanık olalım; edebiyat yapmanın, dilci, dinci, ırkçı olmanın zamanı mı şimdi? Türkiye’nin kritik bir süreçte olduğunun ve saldırıların ne kadar ciddi olduğunu göremiyor muyuz? Birlik olup halkı bu zor süreçte birbirine kenetlemek zorundayız. Ekonomik saldırıların olduğu şu anda cesur olmak durumundayız.
Ondokuz Mayıs günü medyaya bomba gibi düştü siyasette özlenen kareler. Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında toplandı Samsun’da bütün liderler. Ne demiş Yavuz Sultan Selim: “Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ölüme götürür.”
Bizim de şu an rotamızı sağlam bir yıldıza sabitlememiz ve cesur olmamız lazım ki bütün fırtınalarda yolumuzu bulalım. O zaman kimse duramaz karşımızda. Her şey ortada, ortağı olduğumuz F35 projesinden hakkımıza tecavüz edilircesine nasıl da uzaklaştırılmaya çalışılıyoruz.
Seçim kararı alındığı gün, Öcalan avukatlarını çağırıp bir rota açıklıyor. ABD ve Avrupa, tehdit eder bir dille, ‘Bunları not ediyoruz’ diyor. Aynı anda ABD, PYD ve PKK’ya Stinger füzeleri veriyor ve militanları eğitiyor. Güney Kıbrıs Petrol arama gemimizin Doğu Akdeniz’de sınır ihlali yaptığında mürettebatımızın tutuklanacağını söylüyor. Bu gücü nereden alıyor? ABD ve Yunanistan dibimizde ortak tatbikat düzenliyor. S400’ler derseniz bir sürü sıkıntı yaşıyoruz.
Ha bu arada S400’lerin Türkiye için önemini bir bilseniz seksen iki milyon birleşiriz. Temmuz ayından önce alabilirsek denizden ve havadan gelecek bütün tehditlerin önlemi olacak ülke biziz. Planları suya düşecek olan ABD ve Avrupa’nın avucunu yalayışını seyredeceksiniz. Şu anda ülke için uğraşan Çavuşoğlu ve ekibini uyuyor mu sanıyorsunuz?
Ortalık tehlike kokuyor; yoksa kokusunu alamıyor musunuz?