Vatandaş siyasetten, siyasetçiden ne bekler?

Derdine derman olmasını.

Tabi bunun için derdini anlatabilmesi, anlatmak için de siyasetçiye/başkana ulaşabilmesi gerek!

Yani ‘ulaşılabilirlik’ en önemli kıstas.

İstanbul ya da Ankara’da olmayabilir ancak Aydın yapısındaki bir şehirde böyle.

E bu anlattıklarımın Kürşat Engin Özcan’la ne ilgisi var? Söyleyeyim.

***

Kürşat Engin Özcan, Millet İttifakı’nın Nazilli Belediye Başkan Adayı.

Bir süredir sahada çalışma yapıyor. Biz de çalışmalarını uzaktan izliyoruz. Uzaktan izliyoruz, zira kendisine ulaşmak mümkün değil.

Yaklaşık 2 haftadır telefonla ulaşmaya çalıştığım Özcan, dün telefonumu açma teveccühünü gösterdi.

Kendisine şöyle dedim; “Sen adayken bu haldeysen, başkan seçilirsen vah halimize!”

***

Adaylar çok yoğun. Zaman dar, iş çok. Biraz empati yapmak, adaylara da hak vermek gerek.

Ama insan şunu sormadan da edemiyor; 10 yıldır Nazilli’yi yöneten, bir yandan da yeniden seçime hazırlanan Haluk Alıcık’a neredeyse her istediğinde ulaşılabiliyor, Nazilli’yi yönetmeye talip olan Kürşat Engin Özcan’a ulaşmak için iki hafta beklemek gerekiyor, öyle mi?

Biz gazeteciler ulaşamıyorsak, vatandaş nasıl ulaşacak?

Kürşat Engin Özcan adayken bu haldeyse, başkan seçilirse vah halimize!